Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11878 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8183 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: ÇARŞAMBA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/03/2012NUMARASI: 2011/92-2012/142Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat davası sonunda, yerel mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu,açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 24 ada 13 parsel sayılı taşınmazın davacı K.K. tarafından 05.04.2002 tarihinde davalı N.K.'ye satış yoluyla devredildiği, sonrasında imar uygulamasına tabi tutularak 927 ada 4 ve 929 ada 8 nolu parsellerin davalı adına tescil edildikleri anlaşılmaktadır. Davacı, Maliki olduğu 1905m2 yüzölçümlü 24 ada 13 parsel sayılı taşınmazının davalı ile aralarında düzenlenen “anlaşma senedi” başlıklı 05.04.2002 tarihli belgeye göre 1000 m2'lik bölümünün davalıya satışının kararlaştırıldığını, ancak tapuda imar mevzuatı gereğince taşınmazın tamamının satışının yapıldığını, imar uygulaması neticesinde tapunun bölünmeye müsait hale gelmesine rağmen davalının 905 m2'lik bölümün devrine yanaşmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Dosya içerisinde mevcut, taraflar arasında düzenlenen “anlaşma senedi” başlıklı 05.04.2002 tarihli belgede, gerçekte yalnızca taşınmazın 1000m2'lik bölümünün satışının yapıldığı, 905 m2'lik bölümünün ise imar mevzuatı gereği olarak devredildiği, 905m2'lik bölümde kamulaştırma yapılırsa bedelin davacıya verileceği açıklanmış, yanlarca bu belge tanıklar huzurunda imzalanmıştır. Anılan belgenin belirtilen özellikleri itibarıyla yanlar arasında düzenlenen ve karşılıklı hak ve borçları içeren inançlı işlemin bir belgesi olduğu kabul edilmelidir Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Nevarki, anılan belgede koşulların oluşmaması durumunda taşınmazın iadesi yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak eldeki dava terditli olarak açılmış ve davacı tapu iptal ve tescil olmazsa satış dışı kalan bölüm yönünden tazminat isteğinde de bulunmuştur.Hal böyle olunca, davacının tazminat istemi yönünden davanın değerlendirilmesi gerekirse (ana parselin imar uygulamasına tabi tutulması nedeniyle artık kamulaştırılamayacağı da gözetilerek) tarafların ana parseldeki hakları ile, oluşan imar durumuna göre haklarının ne olacağının oranlama yolu ile hesaplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü ( 6100 Sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla ) 1086 Sayılı HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.