MAHKEMESİ : AKÇAKALE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/02/2014NUMARASI : 2012/301-2014/86Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ........’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir.Davacılar, kök mirasbırakanları A. B. ın paydaş olduğu 266 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili davalı aleyhine Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/18 E. 2011/171 K. sayılı dosyasında görülen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında tazminata ve taşınmazın davalı kurum adına tesciline karar verilerek kesinleştiğini belirterek, kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasının açılış tarihi olan 08/01/2010 tarihinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisilin tahakkuk dönemleri sonu itibariyle işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemişlerdir.Davalı, davacıların kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat talebi ile açtıkları davanın kabulle sonuçlanıp tazminata ve taşınmazın idare adına tesciline karar verildiğini, davacıların bu kez ecrimisil yönünden dava ikame etmesinin haksız, hukuka aykırı ve hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 28/11/2010-28/11/2007 dönemine ilişkin hesaplanan ecrimisilin dönem sonlarından itibaren işleyen faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, çekişme konusu 266 ada 1 parsel sayılı taşınmazın......... İlköğretim Okulu niteliği ile 710276/989369 payının Ş.. İ.. adına kayıtlı bulunduğu, davacıların mirasbırakanı A. B. ’ın taşınmazda 547789/989369 payla malik iken, eldeki davanın davacıları tarafından Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/18 E. ve 2011/171 K. sayılı dosyası ile 08/01/2010 tarihinde açılan kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası sonucu, 163.000-TL tazminatın davacılara payları oranında ödenmesine ve davacılar adına kayıtlı payın iptali ile davalı adına tescile karar verildiği, kararın deracattan geçerek 26/04/2012 tarihinde kesinleştiği, taşınmaz üzerine 1986 yılında okul yapılmak suretiyle davalı tarafından kullanıldığı sabittir.Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olayda, davacı tarafından, kamulaştırmasız elatma nedeni ile açılan tazminat davasının tarihi olan 08/01/2010 tarihinden geriye dönük 5 yıllık dönem için ecrimisil isteminde bulunulmuştur. Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının açıldığı tarih itibariyle davacının davalının kullanımına rıza gösterdiği, bu tarih sonrası için ecrimisile hükmedilemeyeceği tartışmasız olduğu gibi, mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki, davalı tarafça süresinde zamanaşımı def’inde bulunulmamıştır. Bu durumda, 08/01/2010-08/01/2005 dönemine ilişkin ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile 28/11/2010-28/11/2007 dönemine ilişkin ecrimisile hükmedilmesi isabetsizdir. Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Davalının temyiz itirazlarına gelince; ecrimisil hesaplanmasında yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ilk dönem kira bedeli belirlenip, sonraki dönemler için ÜFE artış oranının yansıtılması suretiyle sonuca ulaşılması esastır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında son dönem kira bedeli belirlenerek TEFE uygulanmak suretiyle hesaplama yapılması ve bu raporların hükme esas alınması hatalıdır. Hâl böyle olunca, yukarıdaki ilkeler uyarınca hesaplanacak 08/01/2010-08/01/2005 dönemine ilişkin ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Tarafların temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.