MAHKEMESİ: KARLIOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 16/06/2006NUMARASI: 2002/85-52Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalının kullandığı yerin Haziran 1340 tarih .no'lu tapusu kapsamında kaldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dayanılan tapunun çekişmeli yere uymadığının keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Ne varki, yapılan soruşturmanın hükme yeterli bulunduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Bilindiği üzere; harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Medeni Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur.Ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi,gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip,doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması,doğru esasa dayanmıyorsa,ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi,ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi,böylece yanların dayandığı,usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan,dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi;gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması,komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir.Öte yandan sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur. Somut olayda, davacının dayandığı tapu kaydı çekişmeli taşınmaza yeterince uygulanmamış, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut beyanlarıyla yetinilmiştir.Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde yerinde yeniden keşif yapılarak tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik uygulama ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.