Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1171 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13202 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ENEZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/10/2010NUMARASI : 2004/157-2010/54Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakan R.A.'ın malik olduğu 6,7, 23, 47, 30 ve 31 parsel sayılı taşınmazlarını 30.04.1986 tarihinde satış göstermek suretiyle torunu C.'nin eşi davalı Ö. V.'a devrettiği, ölümünden sonra davacılar S.S. ve F.'nin miras bırakanın yapmış olduğu temliki tasarrufun kendilerinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açtıkları, mahkemece çekişmeli yerlerle ilgili kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle 3402 sayılı Yasanın 25. maddesi hükmü uyarınca görevsizlik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine gönderildiği ve kadastro mahkemesince nihai olarak kurulan hükümle 6, 7, 23 ve 47 sayılı parseller bakımından muris muvazaasına dayalı davanın açıldığı tarihte tutanakların kesinleştiği gerekçesiyle tekrar görevsizlikle asliye hukuk mahkemesine devredildiği ve mahkemece bu parseller hakkında davaya devam edilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Diğer taraftan, kadastro mahkemesine görevsizlikle intikal ettirilen 30 ve 31 parsel sayılı taşınmazlar bakımından, bu mahkemece yapılan araştırma çerçevesinde temlikin muvazaalı olduğuna mütedair kararın temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesince temliklerin gerçek satış olduğu, muvazaa ile illetli bulunmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuş ve kadastro mahkemesi bozmaya uyarak bu parseller yönünden davanın reddine karar vermiştir. Hemen belirtilmelidir ki; gerek eldeki davaya konu edilen taşınmazlar ve gerekse kadastro mahkemesinin kesin hükmüne konu teşkil eden taşınmazlar aynı akitle muris tarafından temlik edilmiş ve bunlardan iki tanesi (30 ve 31 parseller) hakkında deracattan geçmek suretiyle kesinleşen kararla yapılan temlikin gerçek satış olduğu kabul edilmiştir. Miras bırakanın aynı akitte yer alan iradesinin bazı taşınmazlar bakımından muvazaalı, diğerleri bakımından ise muvazaalı olmadığını kabul etmek ,bir başka ifade ile miras bırakanın iradesine bölmek olanaksızdır. Kaldı ki, orada hakkında ret kararı verilen taşınmazlar farklı olduğundan eldeki dava bakımından konu itibariyle kesin hüküm teşkil etmez ise de, bu dava için güçlü delil oluşturacağı kuşkusuzdur.Öyle ise, aynı akde konu bu davadaki temlikler bakımından da davanın reddi gerekirken, anılan hususlar gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere davanın kabulü doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.