Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11704 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 8737 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : GÖRELE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/05/2006NUMARASI : 2001/22-2006/84Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, müşterek miras bırakan D...Ç.. taşınmazlarından; torunu olan Ş... Ç.. bir evlik yer vermek üzere vekaletname vermek için anlaşıldığını, ancak yaşlı ve okuma yazma bilmemesinden faydalanılarak düzenlenen vekaletname ile çekişme konusu taşınmazların düşük bedelle davalı H...temlik edildiğini, vekil ve davalının işbirliği içerisinde bulunduklarını ileri sürerek, 13.04.2000 ve 14.04.2000 tarihli resmi akitlerde devredilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile D....Ç... mirasçıları adına tescili isteminde bulunmuşlar, yargılama sırasında murisin hukuki ehliyete haiz olmadığını belirtmişlerdir. Davalı, vekalet yetkisinin kötüye kullanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı H...hakkında açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, diğer davalı hakkında usulüne göre harcı yatırılarak dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Davacılar, miras bırakanları D.. davalı H... bir evlik yer verilmek üzere, torunu (davalı H...oğlu) Ş...04.04.2000 tarihinde vekil atadığını; ancak tüm taşınmazlarının temlik edildiğini ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, satışın gerçek olduğunu, savunmuş; mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan D.. oğlu H...bazı taşınmazların satış, bağış vs. gibi yollarla devredilmesi için 13.04.2000 tarihinde vekalet verdiği; aynı ve müteakip günde sanki H..vekilmiş gibi, çekişmeli taşınmazların satış biçiminde, Ş...temlik edildiği; bu yanlışlığın farkedilmesi üzerine 23.05.2000 tarihinde bu kez, Ş...tarafından, H...devredildiği; miras bırakan tarafından açılan 2000/76 esas sayılı davadan, husumetin yanlış tevcih edildiği; Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu raporuna göre vekaletnamenin verildiği tarih itibariyle, muris D... hukuksal ehliyete haiz bulunduğu saptanmış, keşif ve duruşmada tanıkların dinlenmesinden sonra mahkemece, vekaletname de sahtecilik, hata hileye dayanmadıkça tanık dinlenemiyeceği, iradenin sakatlanmadığı, murisin vekalet tarihinde ehliyetli olduğu, vekalet akdindeki iradeye uygun hareket edildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Olayın açıklanan özeti itibariyle davalı H...tarafından, Ş...e yapılan temlikde, H... vekil olmadığından ayrıca taşınmazın mülkiyeti ve sicil kaydıyla da ilişiği bulunmadığından yapılan devire hukuksal bir sonuç bağlanamayacağı tartışmasızdır. Buna göre Ş... adına yapılan tescilin yolsuz nitelikte olduğu açıktır. Diğer yandan Ş..in kendisine ait olmayan diğer bir deyişle yolsuz işlemle edindiği taşınmazları H...temlik etmesi de hukuksal bir değer taşımaz. Esasen tapuda yapılan her iki işlemde de vekaletname kullanılmış değildir. Her ne kadar davada iddia vekaletin kötüye kullanıldığı biçiminde ifade edilmiş ise de hemen belirtilmelidir ki, HUMK.'nun 74 ve 76. maddeleri uyarınca "olayları bildirmek taraflara, hukuksal niteleme hakime aittir" iddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriği ile bildirilen olayların değerlendirilmesinde yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanıldığı kabul edilmelidir.Hal böyle olunca, Türk Medeni Kanunun 1025. maddesi de gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddedilmiş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün, belirtilen nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 03.12.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.