Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1169 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13891 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : AMASYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/04/2012NUMARASI : 2009/507-2012/163Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Davacılar, miras bırakanlarından intikal eden çekişme konusu taşınmazdaki paylarını davalı N.ile diğer davalı G.'a alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla devrettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açmışlar, mahkemece de taraflar arasındaki ilişkinin taraf muvazaası olduğu ve yazılı bir belge ibraz edilemediği gerekçe yapılarak davanın reddine karar verilmiştir.Davalılardan G.açılan davayı kabul etmiştir. Bilindiği üzere kabul,davaya son veren taraf işlemlerinden olup, kesin hükmün hukuki neticelerini doğurur.O halde, mahkemece kabul eden davalı bakımından davacıların davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek davalı G. bakımından da davanın reddedilmiş olması doğru değildir.Diğer taraftan, yanlar arasındaki ilişkinin taraf muvazaası olduğu sabittir. Hemen belirtilmelidir ki, böyle bir iddia ile açılan davaların 05.02.1947 gün ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı bir belge ile kanıtlanması zorunludur. Yazılı belgesi bulunmayan kimsenin son müracaat edeceği kanıtın ise yemin olacağında kuşku yoktur. Davacı taraf davayı kabul etmeyen davalı N. yönünden her ne kadar bir belge ibraz etmemiş ise de, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmışlardır. O halde, davacı tarafa davalı N.'a yemin teklif etme haklarının varlığı hatırlatılmalı,davalı N.'ın yemini eda etmesi halinde davacıların davasının reddine karar verilmeli, ancak teklif edilen yeminin eda edilmemesi halinde ise davacıların davasını N.'a karşı ispat ettikleri kabul edilmelidir. Bu durumda ise, yargılama devam ederken taşınmazı edinen ve ikinci el konumunda olan Ş.yönünden edinmesinde iyiniyetli olup olmadığı, bir başka ifade ile ediniminin korunup korunmayacağı bakımından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda deliler toplanarak, TMKnun 1023. maddesi hükmü gereğince değerlendirme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.