Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11682 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4391 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2007/330-2013/146Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 10261 ada 48 parsel sayılı taşınmazdaki 2, 3, 4, 5, 6, 7 nolu bağımsız bölümler ile 10261 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 117/172 payının mirasbırakan M. K.. adına kayıtlı olduğu, murisin 10261 ada 7 parseldeki payına isabet eden binada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 nolu dairelerin bulunduğu, murisin 10.01.2006 tarihinde ölümü ile davacı, davalılar ve dava dışı kişilerin mirasçı kaldıkları anlaşılmaktadır.. Öte yandan; dava dışı mirasçılar Ş. K.. ile A. Ö..’in aynı taşınmazlardaki miras payı karşılığı ecrimisilin tahsili isteğiyle aynı davalılara karşı açtıkları davanın Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.11.2010 tarih, 2009/461 esas, 2010/550 karar sayılı kararı ile 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında, davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın dava konusu taşınmazlarda davacılara isabet eden miras payını kullandıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmeden kesinleştiği görülmektedir.Dosya kapsamı ile, davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın mirasbırakan Mevlüt Keleş adına kayıtlı olan çekişme konusu taşınmazları bizzat kullanmak, oğullarına kullandırtmak ve kiraya vermek suretiyle tasarruf ettikleri, davacının miras payına karşılık taşınmazlarda kullandığı bir yer olmadığı gibi, miras payı karşılığının da kendisine ödenmediği belirlenmek suretiyle, ayrıca; daha önce diğer mirasçılar tarafından açılan ve kesinleşen dava dosyasında belirlenen ecrimisil miktarının ÜFE oranı uygulanmak suretiyle artırılması sonucu hesap yapılarak ecrimisilin hüküm altına alınması kural olarak doğrudur. Davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; davalılar Yahya ve C.. K.. kayıt maliki mirasbırakan M. K..’in mirasçıları olup, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu açıktır.O halde, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan her bir davalının çekişme konusu taşınmazlarda bizzat kullandığı veya kullandırttığı ( kiraya vermek veya diğer şekilde) yerlerden sorumlu olmaları gerektiğinde kuşku yoktur. Hal böyle olunca; mahallinde yeniden uzman bilirkişiler marifetiyle uygulama yapılarak dava konusu taşınmazlarda davalıların kullandıkları ya da kiraya vermek veya diğer şekilde kullandırttıkları yerler tespit edilerek, yukarıda açıklanan hesap tarzı doğrultusunda yeniden her bir davalının tasarrufunda bulunan yerlerden sorumlu olacak şekilde ve davacının miras payına isabet eden ecrimisil hesabı yapılarak, bu şekilde belirlenecek ecrimisilin ayrı ayrı hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davalıların yazılı olduğu şekilde ecrimisilden müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir.Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.