MAHKEMESİ: BANAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 23/10/2005NUMARASI: 1996/338-2002/355Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları F... Ş... dava konusu 519, 755, 759 sayılı parsellerini oğlu olan bir kısım davalıların miras bırakanı H...satış suretiyle temlik ettiğini, kadastro sırasında da H... adına tesbit ve tescil edildiği, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, 772, 2815, 2818, 2819 sayılı parsellerin de, kadastroca bir kısım davalılar miras bırakanları H...ile Hakkı adına tesbit ve tescil edildiğini, oysa miras bırakanları H...İ..intikal ettiği ileri sürerek, tapu iptal ve mirasçılar adına tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Davacılar, 519-755-759 nolu parsellerin tapulamaca, miras bırakan anneleri F... satışından sözedilerek, bir kısım davalıların murisi H...adına tespit ve tescil edildiğini, böyle bir satış yapılmadığını, yapılmış ise bu satışın bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, davaya konu diğer taşınmazların da babalarından kaldığını, bir taksim yapılmadığını, ancak taksimden sözedilerek yine Hüseyin ve davalı H... adına tespit ve tescilin doğru olmadığını, taşınmazlarda hak sahibi olduklarını ileri sürüp, iptal tescil isteğinde bulunmuşlardır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.İddianın içeriğine ve ileri sürülüş biçimine göre dava dışı 519-755-759 nolu parseller bakımından muris muvazaası hukuksal nedenine, diğer taşınmazlar bakımından da yanlış tespit yapıldığı hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden tarafların 23.11.1986 ölen F... ile 1.2.1989 tarihinde ölen H...İ...mirasçıları oldukları, dava konusu tüm taşınmazların tapulama tespitlerinin senetsizden yapıldığı, 2818 nolu parselin H... ve H.., diğer parsellerin H...adına 9.8.1983 tarihinde tescil edildiği, 519 nolu parselin ise komisyon kararı ile 8.5.1994 tarihinde yine H....adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği ve 1.4.1974 1/2 Sayılı İnaçları Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, miras bırakanın asıl amacı bağış olduğu halde, mirasçısından mal kaçırmak için tapu sicilinde satış göstermek suretiyle yaptığı temliklerde görünürdeki satış akti muvazaa nedeniyle, gizlenen bağış akti ise şekil noksanlığı yönünden geçersizdir.Ancak, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle de gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarruf geçerlidir. Miras bırakan tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri suretiyle gerçekleştirirken geçerli işlemlere karşı 1.4.1974 gün 1/2 sayılı İnaçları Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.Öte yandan, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi uyarınca tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.Somut olayda, miras bırakan babaya aitken, davalılar adına tespit yapıldı iddiası tapulama öncesi neden olup, 2818-2815-772-2819 nolu parseller bakımından da 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMY.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.12.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.