MAHKEMESİ : HATAY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2011/423-2013/269Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Davacı, kayden malik olduğu 3215 parsel sayılı taşınmaza komşu 3216 parsel maliki olan davalı kardeşinin, yapılaşmak suretiyle haksız yere elattığını ileri sürerek, müdahalenin önlenmesi yıkım isteği ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, ifraz ve tevhit öncesi 1762, 1766 ve 1767 sayılı parsellerde malik olan Meryem'in verdiği muvafakatin davacıyı bağlayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1762, 1766 ve 1767 parsel sayılı taşınmazlar tarafların mirasbırakanları Meryem adına kayıtlıyken 1762 sayılı parselini oğlu olan davalı Suphi'ye, 1766 sayılı parselini eşit paylarla oğulları davalı Suphi ve davacı Samiye temlik ettiği anılan kadastral parsellerin ve 1767 sayılı parselin tevhidi ile 3214 sayılı parselin oluştuğu, bilahare ifraz ve taksim ile 3215 sayılı parselin davacı adına, 3216 sayılı parselin ise davalı adına yazıldığını, muris Meryem'in Noterde düzenlenen 1989 ve 1991 tarihli muvafakatnameler ile davalının 1767 ve 1766 sayılı parsellerde inşaat yapmasına izin verdiği, eldeki davadaki isteğin TMK 683.maddesine dayalı çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Davacının 3215 sayılı parseli 05.07.2006 tarihinde taksim suretiyle edinmiş olduğu, ifraz ve tevhit öncesi 1762, 1766 ve 1767 sayılı parsellerde malik olan Meryem'in verdiği muvafakatin davacıyı bağlamayacağı kuşkusuzdur. Diğer taraftan, davacının, çekişme konusu 3215 parsel sayılı taşınmaza davalının müdahalesinin olup olmadığı bakımından davalı aleyhine 10.05.2011 tarihinde tespit isteğinde bulunduğu, Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/52 Değ., dosyasında bilirkişi tarafından hazırlanan rapora ekli krokide 3215 parsel sayılı taşınmaza komşu 3216 parseldeki binanın birinci ve ikinci katındaki balkonların 5,87 m²'lik tecavüzünün tespit edildiği, eldeki davada ise bilirkişi tarafından hazırlanan rapora ekli krokide 3215 sayılı parsele davalıya ait taşınmazdaki binanın birinci kattındaki balkonun 7,58 m²'lik bölümünün, ikinci katta balkonun ise 4,80 m²'lik bölümünün tecavüzünün saptandığı anlaşılmaktadır.Bu durumda; Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/52 Değ. iş dosyasında düzenlenen kroki ile eldeki davada düzenlenen krokiler arasında çelişki olduğu açıktır.Hal böyle olunca, mahallinde 3 uzman bilirkişi ile yeniden keşif yapılarak davacıya ait çekişmeli taşınmaza, davalının müdahalesinin ne miktarda olduğunun duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıklığa kavuşturulması, tespit raporu ile keşif sonrası düzenlenen rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ve çelişkili raporlardan birisine itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin, temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.