Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11645 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 12911 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: YENİCE(ÇANAKKALE) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 13/07/2010NUMARASI: 2009/119-2010/163Taraflar arasında görülen davada;Davacı, Yenice Belediyesinin 24/08/2001 tarih, 2001/88 sayılı Encümen kararı ile adına kayıtlanması gereken imar parselinin, Belediye adına tescil edildiğini, anılan Encümen kararının kesinleşen idari yargı kararı ile iptal edildiğini ancak belediyenin yargılama aşamasında çekişmeli taşınmazı diğer davalı F.Ö.’a satış yoluyla devrettiğini, davalının idari yargıdaki derdest davayı bildiği halde ihale yoluyla satın aldığını, iyiniyetli olmadığını, iktisabının korunamayacağını ileri sürerek, idari yargı kararının uygulanması ile tapu kaydının iptal ile adına tescilini olmadığı taktirde 50.000,00.- TL. maddi tazminatın işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davacının zararının tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, F.Ö.’ın iyiniyetli 3. kişi olup iktisabının korunması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; iptal ve tescil davası ile davalı F.Ö. hakkında açılan tazminat davasının reddine, davalı Yenice Belediyesi hakkında açılan tazminat davasının kısmen kabulüne, 10.000,00.-TL. tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava; tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; evveliyatı 260 ada, 45 parsel olan ve ifrazla oluşan 189 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğu ve bu uygulama sonucu birçok imar parselinin oluştuğu, 7 nolu imar parselinin belediye adına tescil edildiği ve yapılan imar uygulamasının iptali konusunda Bursa 1. İdare Mahkemesinde açılan davanın yargılaması sonucunda 12/03/2003 tarih, 2002/1239 Esas, 2003/662 sayılı kararı ile imar şuyuulandırma işleminin iptal edildiği, idari yargı kararının derecattan geçmek suretiyle 11/07/2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Gerçekten de; imar parsellerinin dayanağını teşkil eden idari işlemin iptali ile sicil kaydının illetten mücerret hale geleceği ve TMK’nun 1025. maddesi uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu şekilde oluşan sicil kayıtlarının iptalinin gerekeceği ve tekrar kadastral parselin mülkiyet ve geometrik durumun ihya edilmesinin gerekeceğinde kuşku bulunmamaktadır. Esasen iddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğine göre de davadaki istek buna ilişkindir.Hemen belirtilmelidir ki; Belediye taşınmazlarının satışı 5393 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca Belediye Meclisine aittir. Meclis bu yetkisini parsel ve parseller bazında görevleri 34. maddede sayılan belediye encümenine devretmesi olanaklıdır. Oysa somut olayda satışa konu edilen taşınmazla ilgili tetkik edilen Belediye Encümen Kararının bir meclis kararına dayalı olmadığı tartışmasızdır.Öyle ise; çekişmeli taşınmazın Belediye tarafından davalı F. Ö.a devrine ilişkin temlikin hukuki dayanaktan yoksun bulunduğu, yolsuz tescil niteliğinde olduğu sabittir. Buna göre davalının taşınmazı TMK’nun 1023. maddesi gereğince iyiniyetli edinmesinde veya edinmesinde kötüniyetli olmasının sonuca etkisi olduğundan sözedilemez.Hal böyle olunca; davanın imar öncesi kadastral parselin geometrik ve mülkiyet durumuna dönülmek üzere ihyası bakımından kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı oluğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.