Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11643 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3476 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GİRESUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/12/2013NUMARASI : 2012/251-2013/468Taraflar arasında görülen davada;Davacı, babaları ortak mirasbırakan M.. U..'un maliki olduğu 102 ada 26, 27, 28 ve 30 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğullarına satış suretiyle temlik ettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında iptal ve adına tescil olmazsa tenkis isteğinde bulunmuş; yargılama sırasında ise 102 ada 27, 28 ve 30 parseller yönünden taleplerini atiye terk ettiklerini bilahare vazgeçtiklerini bildirmiştir. Davalılar, 102 ada 27, 28 ve 30 parsellerin muristen satın alınmadığını,murisin 26 parsel sayılı taşınmazını ise hacca gitmesi ve camiye yardım yapmak amacıyla kendilerine sattığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 102 ada 26 parsel sayılı taşınmaz yönünden muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile iptal-tescil isteğine yönelik davanın kabulüne, 102 ada 27, 28 ve 30 parseller yönünden ise harcın ikmal edilmemesi ve davadan vazgeçme nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.10.2015 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat M. Ö. Ö. ile temyiz edilen vekili Avukat E. K. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasçılardan Gülüzar tarafından aynı iddia ile açılan derecattan geçmek suretiyle kesinleşen ilam gözetilmek suretiyle muvazaa olgusunun kabul edilerek 26 parsel yönünden iptal-tescil isteğine yönelik olarak davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Davalılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ne varki, dava konusu 26 parsel sayılı taşınmazın değeri keşfen 868.388,66 TL olarak belirlendiği halde murisin davalılara temlik ettiği paya ve davacının miras payına isabet eden 40.200,64 TL değer gözetilmeksizin neye göre hesaplandığı belli olmayan miktar üzerinden harç alınması ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına fazla nispi vekalet ücreti tayin edilmesi doğru değil ise de anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 5. bendindeki " ... 10.437,40 TL ... 7.965,75 TL ... " ibarelerinin çıkartılmasına, yerine sırasıyla " 2.746,10 TL" ve "274,45 TL" ibarelerinin yazılmasına; 6.bendindeki " ... 13.617,67 TL ... " ibaresinin çıkartılmasına, yerine "4.672,00 TL " ibaresinin yazılmasına, davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.