MAHKEMESİ : SULUOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/02/2007NUMARASI : 2005/233-2007/48Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden paydaş olduğu 3 parsel sayılı taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın yapılanmak ve bahçe olarak kullanmak suretiyle müdahalede bulunduklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.29.11.2005 tarihli oturumda, davalı A...A.. hakkındaki davasından ferağat etmiştir.Davalılar; çekişmeli taşınmazı davacının miras bırakanı F....den haricen aldıklarını, iyiniyetle yapılandıklarını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı A...A... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine davalılar, K...M..Ş.....H..A...ve O...aleyhine açılan davanın esastan reddine, diğer davalılar yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazda davacı ile dava dışı şahısların kayden paydaş oldukları, anılan yerde davalıların kayda dayalı bir haklarının bulunmadığı, ancak davacının miras bırakanı F...den haricen edinerek zilyet oldukları anlaşılmaktadır.Davada, davacı elatmanın önlenmesi isteğinin yanı sıra yıkım isteğinde de bulunmuştur.Davanın bu niteliğine göre ve Türk Medeni Kanununun 684,718 ve 722 maddelerinde öngörüldüğü üzere, üst arza tabi olduğundan, çekişmeli taşınmazda mütemmim cüz niteliğindeki yapıların akibeti belli edilinceye kadar bu tür uyuşmazlıklarda paydaşların tümünün davada yer almaları zorunludur.Nevar ki davada yıkım isteğininde bulunduğu ve dava dışı paydaşların olduğu gözetildiğinde taraf teşkilinin sağlandığı söylenemez.Hal böyle olunca; davacıya çekişmeli taşınmazın diğer paydaşlarınada husumetin yöneltilmesi için olanaktanınması davanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası yönünden bir hüküm kurulması gerekirken değinilen usuli eksiklik giderilmeden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik diğer hususların incelenmesine yer olmadığına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.12.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.