Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1161 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11759 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: ALANYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/12/2007NUMARASI: 2007/102-2007/410Taraflar arasındaki davadan dolayı Alanya 2.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 12.12.2007 gün ve 102-410 sayılı hükmün Onanmasına ilişkin olan 9.7.2008 gün ve 6716-8681 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava ve birleştirilen dava, elatmanın önlenmesi, yıkım, tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, niza konusu yer, kadastro tespitinde tescil harici bırakılan yer olup, dava tarihi olan 27.08.1996 tarihi itibariyle tescil harici yer iken Hazine'nin eldeki dava ile elatmanın önlenmesi, yıkım ve tescil isteklerinde bulunduğu, davanın devamı sırasında niza konusu taşınmazın 1335 parsel numarası altında 2981 Sayılı Yasaya dayanılarak idari yoldan davalı Okurcalar Belediyesi adına tescil edildiği, daha sonra Belediye Encümen Kararına dayalı olarak diğer davalı Z.satıldığı ve adına sicil kaydının oluştuğu, bu defa Hazine'nin sicil kaydı oluşan bu yerle (1335 sayılı parsel) ilgili olarak davalı Z. aleyhine tapu iptal ve tescil davası açtığı ve eldeki dava ile birleştirildiği anlaşılmaktadır. Davacı Hazine, söz konusu davalarda iki nedene dayanmaktadır. Birincisi, niza konusu yerin kıyı-kenar çizgisi içerisinde olup, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması, ikincisi ise, ilk dava açıldıktan sonra davalı Z. adına oluşturulan tapu kaydının yasalara uygun olarak oluşturulmadığı, tahsis kararı olmaksızın söz konusu kaydın oluşturulduğu yolundadır. Ayrıca, davacı Hazine bu parselin davalı Z.adına tahsisi yapılmadan doğrudan doğruya Belediye Encümen Kararına dayalı olarak satışının yapılmasının yasal olmadığını da iddia etmekte olup, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamıştır.Hal böyle olunca, Belediye Encümen Kararına göre davalı Z.adına oluşturulan çap kaydının 2981 Sayılı Yasa hükmüne uygun olarak tesis edilip edilmediğinin araştırılması, başka bir anlatımla davalının anılan yasa hükümlerinden istifade olanağının bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, diğer taraftan 1335 sayılı nizalı kısımla ilgili Hazine adına 3402 Sayılı Yasanın 18. madde koşullarının oluşup oluşmadığının, dava tarihinde bu yeri Z.'in kullanıp kullanmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, ayrıca nizalı taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni araştırılarak kamu malı niteliğinde olmadığı anlaşıldığı takdirde, davalı Z.'nin Türk Medeni Kanunu'nun 1023. madde koşullarından yararlanıp yararlanmayacağının üzerinde durularak, değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca sonuca göre davacı Hazinenin dava ve birleştirilen davadaki istekleri yönünden bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı olarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Anılan hususlar, bu kez davacının karar düzeltme isteği üzerine saptandığından davacının karar düzeltme isteğinin HUMK.'nun 440.maddesi uyarınca kabulü ile Dairenin 9.7.2008 tarih 6716/8681 sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 12.12.2007 tarih 102/410 sayılı kararın HUMK.'nun 428.maddesi gereğince yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.