Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11608 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 11238 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : YUMURTALIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/05/2003NUMARASI : 2003/15-2003/64Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanından intikal eden 27 parça tapulu taşınmazdaki pay intikallerinin yapılması amacıyla davalı A....vekaletname verdiğini, ancak vekaletnamenin satış yetkisini de içerdiğini öğrenince vekillerini azlettiğini, vekil A...'ın azilden 10 gün sonra taşınmazlardaki paylarını gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle babası R...sattığını ileri sürerek; senet ve tapu iptali ile tescil isteğinde bulunmuştur.Davalılar; çekişmeli taşınmazları miras bırakan R...nın davacıdan satın alarak bedelini ödediğini, buna dair davacının asaleten imzaladığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi bulunduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARARDava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Nevarki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır. İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. Mahkemece, kısa kararda"... yani 27 parça gayrimenkuldeki satışa konu olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali sebebiple yolsuz tescil sonucu oluşan tüm tapu kayıtlarının bu şekilde iptaline..." gerekçeli kararda ise"... yani 27 adet gayrimenkuldeki satışa konu olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali ile yolsuz tescil sonucu oluşan tüm tapu kayıtlarının bu şekilde iptaline ve tüm bu taşınmazların belirtilen bu hisselerin satış vaadi sözleşmesindeki önceki haline dönerek davacı M...kızı N..K..adına tapuya kayıt ve tesciline..." şeklinde karar verilmek suretiyle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılmıştır. O halde değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.