MAHKEMESİ: EDREMİT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 22/12/2011NUMARASI: 2011/31-2011/751Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının kayden maliki olduğu 3810 parsel 2.kat 5 bağımsız bölüm numaralı mesken nitelikli taşınmazını 12.09.2008 tarihinde ve satış suretiyle davalı A.’e temlik ettiği, A.’in de 20.04.2010 tarihinde davalı S.’e, S.’in de 18.06.2010 tarihinde davalı Özlem’e aynı şekilde devrettikleri anlaşılmaktadır.Davacı, anılan taşınmazını davalı A.’in bankadan kredi çekebilmesi için teminat olarak adı geçen davalıya devrettiğini, ancak A.’in kredi taksitlerini ödeyememesi üzerine dava dışı kişilerden aldığı borç para ile bankanın kredi borcunu kapattığını, fakat borç para temin ettiği kişilerin hile ve tehditleri sonucu taşınmazın di??er davalılara intikal ettirildiğini, borcunun çoğunu ödemesine rağmen taşınmazının iade edilmediğini, temliklerin bedelsiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, inançlı temlik iddiasının 05.02.1947 tarih 20/6 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yazılı delille ispatı gerekir. Her ne kadar davalı A., maddi vakıayı kabul etmiş ise de, diğer davalılar bakımından iddianın kanıtlandığından söz edilemez. O halde, tapu iptal ve tescil isteği bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak; davada, terditli olarak bedel isteğinde de bulunulduğu halde, bu istek üzerinde durulmamış olması doğru değildir.Hal böyle olunca, davacının terditli isteği bakımından araştırma, inceleme ve değerlendirme yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu istek irdelenmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.