Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11578 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 11041 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/04/2011NUMARASI: 2007/434-2011/285Taraflar arasındaki davadan dolayı Bodrum 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 25.04.2011 gün ve 2007/434 esas 2011/285 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 13.02.2012 gün ve 13178/1280 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteğine ilişkin olup, elatma olgusunu yüklenici firmanın gerçekleştirdiği gerekçesi ile husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece onanmış, davacı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur. Davacı vekilinin, Bodrum, Gündoğan Belediyesi, Küçükbük mevkiinde dere yatağı bitişiğindeki devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yere davalı firmanın hafriyat dökerek müdahale ettiğini, bu hususun idarelerince yapılan denetimlerde tespit edildiğini, öte yandan Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/42 Değişik İş sayılı dosyasında da tespit yaptırıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme istekli eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Davalı şirket, iddiaları kabul etmeyerek, 1976 nolu parselinde yapılacak olan blokların kazıları ile hafriyat işlerinin MGH İnşaat Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketine ihale edildiğini ve taşınmazından çıkan hafriyatın da yüklenici firma tarafından Hazine arazisine döküldüğünü, yapılan sözleme gereğince doğacak her türlü sorumluluktan yüklenici firmanın sorumlu olduğunu savunduğu, yargılama sırasında davacı vekilinin 01.09.2010 tarihli dahili dava dilekçesine istinaden, yüklenici MGH İnşaat Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketine 21.01.2011 tarihinde dahili dava dilekçesinin teblig edildiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki; fiilen elatan firma ile onun işvereni arasındaki ilişki iç ilişkidir. Kaldı ki asıl firmanın iş sahibi olarak denetim ve gözetim görevi mevcuttur. O halde elatma olgusunun mecut olması halinde taşınmazın eski hale getirilmesinden davalı firmanın da, sözleşme gereği hafriyat işini verdiği şirketinde sorumlu olacakları tartışmasızdır.Öte yandan 01.10.2011 tarihinden önce ıslah yoluyla dahi taraf değiştirilemeceği ve dahili dava yoluyla bir kimseye taraf sıfatı verilemiyeceği sabit ise de, hükümden sonra 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun 124. maddesi hükmü ile bu konuda yeni düzenlemeler getirilmiştir. O halde, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 124.maddesi ile bazı durum ve şartların varlığı ve gerçekleşmesi halinde taraf değişikliğine dair getirilen yeni yasal düzenlemenin değerlendirilmesi, öte yandan, elatma olgusunun saptanması halinde taşınmazın eski hale getirilmesinden davalı şirketinde sorumlu olacağının gözetilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Anılan bu husus davacı vekilinin karar düzeltme isteği sonucu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin HUMK'nun 440. maddesi gereğince kabulüyle, Dairenin 13.02.2012 tarih ve 2011/13178 Esas, 2012/1280 Karar sayılı onama kararının açıklanan nedenlerden dolayı ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 25.04.2011 tarih, 2007/434 Esas, 2011/285 sayılı kararının açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.