MAHKEMESİ : ÇORLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/07/2013NUMARASI : 2010/162-2013/331Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.10.2015 Perşembe günü saat 9.47 de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ............'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanın maliki olduğu 58, 64, 66, 150, 262, 1249, 1782, 2205, 2208 ve 2479 parsel sayılı taşınmazlarını davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, dava konusu taşınmazlar ile birlikte terekeye ait diğer taşınmazların mirasçılar arasında paylaşıldığını, davacıların annesine sağlığında miras hakkını verdiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, mirasbırakanın davalıya yaptığı temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..... ..........'in 3.4.1973 tarihli ölünceye kadar bakma akti ile çekişme konusu taşınmazları davalıya temlik ettiği, 8.6.1978 tarihinde ise davalının davaya konu taşınmazlardan 150 ve 1782 parsel sayılı taşınmazları davacıların annesi Sabriye'ye satış suretiyle devir ettiği, murisin 11.1.1977 tarihinde ölümü ile kendisinden sonra ölen eşi ....... ile kızı ......... ve davalı oğlunun kaldığı, ............'nin de 17.3.1986 tarihinde ölümü ile çocukları davacıların (muris .........'in torunları) kaldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; gerek Türk Borçlar Kanununun (TBK) 19. maddesi ve gerekse kaynağını bu hükmün teşkil ettiği 1/4/1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bir temlik işleminin muvazaa ile illetli olduğunun saptanması halinde yoklukla malul olacağı, sonradan bu temlike icazet verilmesinin muvazaalı işlemi geçerli hale getirmeyeceği sabittirAncak, muris ......................'in ölümünden sonra 8.6.1978 tarihli resmi senet ile murisin terekesinin tüm mirasçılarına intikal ettiği ve aynı akit ile muristen intikal eden 515,1119,1326,1395,1465 ve 1581 parsel sayılı taşınmazların davalı adına, 2266 parsel sayılı taşınmazın murisin eşi Fatma, 1242 ve 1530 parsel sayılı taşınmazların ise davacıların annesi .................. adına taksim suretiyle tescil edildiği görülmektedir.Ayrıca; mirasbırakanın davalıya temlik ettiği çekişme konusu taşınmazlardan 150 ve 1782 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından taksimin gerçekleştiği 8.6.1978 tarihinde davacıların annesi Sabriye'ye satış suretiyle tapuda devir edildiğide kayden sabittir. Öte yandan; murisin, çocukları ile beşeri ilişkilerinin iyi olduğu, aralarında herhangi bir husumetin bulunmadığı, sağlık sorunları olan murisin ölümüne kadar davalı oğlu ve gelininin baktığı tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamından da anlaşılmaktadır.O halde; mirasbırakanın ölümü ile terekenin mirasçılara intikalinden sonra aralarında yaptıkları anlaşma sonucu terekeyi taksim ettikleri, bu arada murisin temlik ettiği taşınmazlarında taksim anlaşmasına konu edilerek dava konusu taşınmazlardan 150 ve 1782 sayılı parsellerinde davacıların annesine iade edildiği gözetildiğinde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu söylenemez.Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.