Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11563 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 9673 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : HATAY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/06/2007NUMARASI : 2006/34-2007/170Taraflar arasında görülen davada;Davacı, asıl satın almak istediği taşınmaz dışında bir yerin davalılarca gösterilerek, içi mezar dolu olan 3848 parsel nolu taşınmazı hile ile kendisine sattıklarını ileri sürerek, tapu kaydının iptalini,satış akdinin feshini ve satış bedeli olan 8.061.-YTL nin davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.Davalılar,dava zamanaşımı itirazında bulunmuş ve hile iddialarını reddetmişlerdir. Mahkemece, davanın yasal 1 yıllık sürede açıldığından zamanaşımı itirazının reddi ile hile olgusu kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delilerden çekişme konusu 3848 parsel sayılı taş??nmazın ,öncesinde ½ şer payla N..ve G.... a ait iken N...in malik olduğu payı 18.2.2002 tarihinde ,G..ın ise 22.08.2002 tarihinde satış suretiyle davacıya temlik ettikleri ve taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davacı, almak istediği taşınmazın 3850 nolu parsel olduğunu ve zeminde bu parsel yeri kendisine gösterilmesine karşın niteliği mezarlık olan 3848 sayılı parselin resmi olarak satışının yapıldığı ve hataya düşürüldüğünü ileri sürerek taşınmazın kendi üzerindeki sicil kaydının iptali ile davalılar adına tesciline ve bedelin iadesi isteğiyle eldeki davayı açmıştır.Bilindiği üzere hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur. Borçlar Kanununun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Ş... olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir. Somut olaya gelince; gerçekten de çekişme konusu 3848 parsel sayılı taşınmazın aktif mezarlık niteliğinde olduğu ve davalılar tarafından aile mezarlığı olarak kullanıldığı ,kaldı ki yapılan keşif esnasında dinlenilen tanıklar da başka taşınmaz gösterilmesine karşın çekişme konusu taşınmazın satıldığını,esasen davacının Hollanda da ikamet ettiği ve tasarruf amacıyla taşınmazı satın almak istediğini bildirmişlerdir. Kaldı ki, niteliği mezarlık olan bir yerin tasarruf amacıyla satın alınması hayatın olağan akışana terstir.O halde somut bu olgular yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, davalıların hile yapmak suretiyle davacıyı hataya düşürdükleri kabul edilmelidir.Hal böyle olunca davacının satış bedelinden kaynaklanan alacağının belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.