Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11554 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 12226 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: TORTUM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 07/04/2011NUMARASI: 2009/190-2011/93Taraflar arasındaki davadan dolayı Tortum Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 07.04.2011 gün ve 2009/190 esas 2011/93 karar sayılı hükmün reddine ilişkin olan 14.05.2012 gün ve 2574-5612 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiası ile hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, dairece, temyiz süresi geçtiğinden bahisle temyiz isteğinin süreden reddine karar verilmiş ise de, bu defa yapılan incelemede, hükmün hazine vekiline tebliğinden itibaren süresinde temyiz edilmiş olduğu anlaşılmakla, dairenin 14.05.2012 tarih, 2012/2574 esas, 2012/5612 sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacı hazinenin, 136 ada 141 ve 145 ada 56 parsel sayılı taşınmazların ham toprak vasfı ile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisabının mümkün bulunmadığını, davalı lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşmediğini, taşınmazların 1. derece doğal sit alanında kaldığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Ne var ki, mahkemece, yapılan uygulama sırasında parsel numaralarının karıştırılmış olduğu, eldeki dava bakımından 01.11.2010 tarihli keşif zabıt tutanağında dava konusu taşınmaz olarak 136 ada 140 parselin adı geçtiği halde, aynı keşfe katılan fen ve ziraat bilirkişilerince çekişmeye konu edilen 136 ada 141 ve 145 ada 56 parsel sayılı taşınmazlar hakkında rapor tanzim edildiği görülmektedir.Bu durumda, keşif tutanağı ile bilirkişi raporlarının uyuşmadığı açıktır. Çelişkili durum giderilmeden sonuca gidilmesinin doğru olduğu söylenemez.Hal böyle olunca; mahkemece, yeniden üçlü bilirkişi heyeti ile birlikte keşif yapılarak dava konusu edilen taşınmazların hangileri olduğunun tek tek mahallinde belirlenmesi, uzman bilirkişilerden keşfi izlemeye uygun, denetime elverişli rapor alınması, taşınmazların vasıflarının tereddüde yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Değinilen bu husus karar düzeltme istemi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 440. maddesi gereğince kabulüne, yerel mahkemenin 07.04.2011 tarih, 2009/190 Esas, 2011/93 Karar sayılı kararının açıklanan nedenlerle, HUMK.'nun 428.maddesi gereğince (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.