Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11548 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7486 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : EĞİRDİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2011/330-2014/39Tarasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR- Dava; ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacılar; kayden maliki oldukları 29 parsel sayılı taşınmazın 1.050,98m2 yüzölçümlü bölümünü 1151 parselin maliki olan davalının elma bahçesi olarak kullandığını, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/226-2009/283 sayılı kararıyla davalının el atmasının önlenmesine ancak elma ağaçlarının verim çağında olmadığından ecrimisil isteklerinin reddine karar verildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, 20 tane elma ağacından 3 yıldır verim alındığını ileri sürerek 3 yılın karşılığı olarak 18.000TL ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı; iddiaların asılsız olduğunu, elatmasının bulunmadığını, yörede yenileme kadastrosu yapıldığını, sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava sırasında yenileme kadastrosu yapıldığı, çekişmeli elma ağaçlarının davacılara ait parselin sıfır noktasında davalının parselinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden; çekişmeli 29 parsel sayılı taşınmazın elmalık cinsi ile davacılar adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, 1151 parselin ise davalı adına tescilli olduğu, davacılar tarafından 2008 yılında davalı aleyhine el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli dava açıldığı, Eğirdir Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.12.2009 gün 2008/226-2009/283 sayılı ilamıyla; davalının aplikasyon yaptırdıktan sonra davacılara ait 29 parselin 1.050,98m2 yüzölçümlü bölümüne elma ağaçları diktiği gerekçesiyle ecrimisil isteğinin reddine, davalının elatmasının önlenmesine karar verildiği, davalının temyizi üzerine Dairece onanarak 21.02.2011 tarihinde kesinleştiği, anılan kararın İcra Müdürlüğünce 06.03.2012 tarihinde infaz edildiği, temyize konu davanın 19.12.2011 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında 2859 sayılı yasa uyarınca yenileme kadastrosunun yapılıp 5.6.2013 tarihinde kesinleştiği, davacılara ait 29 parselin 104 ada 41 parsel, davalıya ait 1151 parselin ise 104 ada 40 parsel nosunu aldığı, çekişmeli elma ağaçların her iki parselin sıfır noktasında davalıya ait parselin çapı içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Eğirdir Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.12.2009 gün 2008/226-2009/283 sayılı ilamıyla davalının çekişmeli yerden elatmasının önlenmesine karar verildiğinden davalının kullanımının haklı ve geçerli bir nedene dayalı olduğu ve iyinetli bulunduğu söylenemez.Bu durumda davalı kötüniyetli zilyet konumundadır. Çekişme konusu taşınmazların bulunduğu yörede yargılama sırasında 2859 sayılı yasa uyarınca yenileme kadastrosu yapılıp kesinleşmiş isede çap iptale kadar geçerli olup, yenileme kadastrosunun yapıldığı tarihe kadar davalı kötüniyetli zilyet konumundadır. Bu durumda, davacıların mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle uzman bilirkişi aracılığıyla davacıların payları oranında belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Her ne kadar, davacılar yargılama sırasında; davalıya ait damla sulama filtresinin ve sulama borusunun kendi taşınmazlarında kaldığını, sıfır noktasındaki ağaçların yeraltından kökleri üsttende dallarıyla tecavüzlü olduklarını elatmanın devam ettiğini belirterek elatmanın önlenmesini de istemişlerse de anılan istekler yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığından bu istek inceleme konusu yapılmamıştır. Davacılar vekilinin, temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.