MAHKEMESİ : SAPANCA SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/03/2014NUMARASI : 2013/74-2014/62Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ......'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.Davacı, Sapanca Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 2006/179 Esas sayılı izale-i şuyu davasında ara kararı ile verilen yetkiye dayanarak dava konusu ... ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında paydaş "M. oğlu Ahmet"'in yazılı olmayan soyadının "Giter" olarak eklenmesi suretiyle düzeltilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Somut olaya gelince, dava konusu ... ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapulama tesbit tutanağı 1966 yılında düzenlenmiş ve "A.oğlu Hüseyin","Memiş oğlu Ahmet", ""M. oğlu Ali" ve "Memiş oğlu Hasan" adına tespit ve 1967 yılında ise tescil edilmiştir.Taşınmazın dayanak tapu kaydının Mart 320 tarih ve 7-8 no'lu tapu kaydı olduğu tapulama tutanağından anlaşılmaktadır. Geri çevirme neticesinde tercümesi yaptırılan dayanak tapu kaydına göre tapu kayıt malikleri Ahmet, Ali ve Hasan'ın baba adlarının Hasan olduğu tespit edilmiştir.Ayrıca Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/127 E. 1991/107 K. sayılı ilamı ile kayıt maliki "Memiş oğlu Ali"'nin kimlik bilgileri "Hasan oğlu Ali Kara" olarak düzeltilmiş ve karar temyiz edilmeksizin 12.09.1991 tarihinde kesinleşmiştir.Yine geri çevirme neticesinde nüfus müdürlüğünden alınan yazı cevabına göre davacının tapu kayıt maliki olduğunu iddia ettiği "Memiş oğlu Ahmet"'in anne, baba ve kardeşlerini gösterir nüfus kayıtlarına ulaşılamamıştır.Bu durumda dava konusu taşınmazın dayanak tapu kaydındaki baba adı ile nüfus kaydı birbirini doğrulamadığı gibi tapu kaydındaki diğer paydaşlarla irs ilişkisi de kurulamamıştır.Öte yandan duruşmada dinlenen tanıkların beyanları ile de davacının iddiasını ispat ettiği söylenemez.Hâl böyle olunca, davacı iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de; dava konusu taşınmazın tapu maliki olduğu iddia edilen "M. oğlu Ahmet" Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden evvel 1916 tarihinde ölmüş olup 25.06.1934 tarih 2525 sayılı Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce ölenlerin soyadı almaları mümkün olmadığı bu durumda tapu malikinin davacının iddia ettiği kişi olduğunun ispatlanması halinde, mahkemenin bu yönde bir tespit kararı vermesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabul kararı verilmesi de isabetsizdir.Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.