Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11429 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5851 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 15/11/2012NUMARASI: 2008/244-2012/330Yanlar arasında birleştirilerek görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kayıtlarında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında nüfus kayıtlarına uygun olarak tapu kayıtlarının miras bırakanlar İ.oğlu H. T. ve A.kızı A.T.yönünden düzeltilmesine, H. kızı A. T. yönünden ise yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğrudur. Asıl ve birleşen davanın davacılarının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Asıl ve birleşen davanın davacılarının öteki temyiz itirazlarına gelince; davacılar çekişme konusu taşınmazlarda, H. R. payı yönünden de tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi talebinde bulunmuşlar, ne var ki, mahkemece, gerçek malik H.’nin İ. oğlu H.T.’nin annesi olduğu, talepte bulunulanın ise gerçek malikin torunu olduğu gerekçesiyle bu yönden davanın reddine karar verildiği, öte yandan, gerçek malik H. R.’nun nüfus kaydının da bulunmadığı görülmektedir.Dosya kapsamı ve Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında yapılan araştırma ile, çekişme konusu 29 ada 28 (imarla 4524 ada 3, 4, 5, 6, 7); 3562, 3563 parsel sayılı taşınmazlarda kayıt maliki paydaş olan H. R.-H. T.’nin İ. oğlu H. T.’nin annesi olduğu sabittir.O halde, her hangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, bu durumda tapu malikinin davacıların kök murisleri H. R.(Tepe) olduğu belirlendiğine göre davacıların tapu kayıtlarında intikal yaptırabilmeleri için “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca dava konusu 29 ada 28 (imarla 4524 ada 3, 4, 5, 6, 7); 3562, 3563 parsel sayılı taşınmazlarda bu yönde tespit kararı verilebileceği açıktır.Diğer taraftan, mirasçı F.T. yargılama sırasında 07.06.2010 tarihinde dahili davalı olarak yargılamaya katılma talebinde bulunarak, dava konusu taşınmazların annesi A.T.’ye ait olduğunu, iskanen verilen yerlerden bulunduğunu, kardeşi C.’in eşi A. Tepe’nin ise, iskanen gelmeyip hak sahibi olmadığını, A.T.’nin davasının reddi gerektiğini belirttiğine, kendisine yönelik harcını yatırarak bir hak talebinde de bulunmadığına göre, anılan feri müdalin dahili davacı olarak davaya katılma talebinin kabul edilerek hüküm yerinde lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.Davacıların ve birleşen davanın davacısının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.