Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11428 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 8086 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : KÖRFEZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2007NUMARASI : 2006/79-2007/122Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Hazineye ait 3858 parsel sayılı taşınmazın Sağlık Bakanlığına tahsis edilmek üzere 5283 sayılı yasa uyarınca resen hazine adına tescil edildiğini, ancak hastane binası ile birlikte lojmanların tescilinin de sağlandığını ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile lojman binasının adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, lojman binasının sunulan sağlık hizmetinin devamı niteliğinde olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın 5283 sayılı yasa uyarınca yapılan tescilinin doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.11.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ... ile temyiz edilen Hazine vekili Avukat ..... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isetğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanın delillerden; çekişme konusu 3858 parsel sayılı "bahçe, revir ve lojman" nitelikle 3596 m2 lik taşınmaz davacı idareye aitken, 5283 Sayılı Yasa uyarınca 16.5.2005 tarihinde Hazine adına re'sen tescil edildiği anlaşılmaktadır.Yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasında, 19.1.2005 gün ve 25705 sayılı mükerrer resmi gazetede yayımlanan "bazı kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık birimlerinin Sağlık Bakanlığına devredilmesine" ilişkin 5283 Sayılı Yasanın amaç ve kapsamını belirlemede zorunluluk bulunduğu kuşkusuzdur. Anılan yasanın tanımlar başlıklı 3/d maddesi, "kurum tabiplikleri hariç olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarına ait hastane, dispanser, sağlık merkezi veya istasyonu ile her ne ad altında olursa olsun insan sağlığı ile ilgili hizmet sunan tüm birimleri sağlık birimi olarak tanımlamış; yasanın 4.maddesi, "kamu kurum ve kuruluşlarına ait tüm sağlık birimleri, bunlara ait her türlü görev, hak ve yükümlülükler, taşınırlar ve taşınmazlarla birlikte Sosyal Sigortalar Kurumuna ait alanları beledi karşılığı, diğerleri bedelsiz olarak aşağıdaki usul ve esaslar çerçevesinde bakanlığa devredilir" hükmünü düzenlemiş, 4/b-1 maddesi; "devirlerin kurulacak komisyonlar aracılığıyla yapılacağını ve komisyonların nasıl kurulduğunu belirlemiş; 4/e maddesined ise; "devredilen sağlık birimleri, kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazi, arsa ve binaların bir bölümünde hizmet vermesi halinde, bunların komisyonlarca tespit edilecek kısımları gerektiğinde ifraz edilerek veya kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurularak bakanlığa devredilir. Bu kısımların tespitinde, Sosyal Sigortalar Kurumunun ihtiyacı, hizmetin etkin ve verimli sunulması ve geleceğe yönelik kapasite ihtiyacı gözönünde bulundurulur. Binaların bir kısmında hizmet sunulan sağlık birimlerinin devrinde komisyonlarca, devrin taşınır, taşıtlar ve personelle sınırlı tutulmasına da karar verilebilir." 4/1.maddesinde de, "bu kanunla Bakanlığa devredilen sağlık birimlerine ait taşınmazların mülkiyeti tapuda re'sen Hazine adına tescil edildikten sonra bu taşınmazlar Sağlık Bakanlığına tahsis edilmiş sayılır" biçiminde düzenlemeye yer verilmiştir.Tüm bu hükümler ışığında yasanın 4.maddesinde kastedilen taşınmazların "fiilen sağlık hizmeti veren taşınmazlar" olduğu sonucuna varılmaktadır.Nitekim, benzer dosyalarda Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü yazılarında da, devredilmesi gereken taşınmazların fiilen sağlık hizmeti veren taşınmazlar olduğu vurgulanmıştır.Somut olayda, çekişmeli taşınmazda dispanser binası yanında 2 katlı 8 daireli lojman binasının da yer aldığı görülmektedir.Açıklanan hususlar ve belirlenen olgular karşısında lojman bölümlerinin sağlık birimi olarak kabul edilip, 5283 Sayılı Yasa uyarınca sağlık Bakanlığına devri gereken yerlerden olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Ne varki, yerinde yapılan keşif sonrası harita mühendisi bilirkişi lojman ve dispanserin bulunduğu bölümlerin ifrazının mümkün olduğunu rapor etmiş, Hereke Belediye Başkanlığından da ifrazda sakınca olmadığına dair cevabi yazı gelmişse de, belediyenin yazısında ifraz bilgisinin encümen kararına dayalı olup olmadığı açıklanmamıştır. Bilindiği gibi, ifraz hususu kamu düzenini ilgilendirdiğinden re'sen gözetilmesi zorunludur.Hal böyle olunca, öncelikle ifrazın mümkün olup olmadığı yönünde belediye encümen kararına dayalı bilgi istenilmesi, ifraz mümkün ise lojman bölümünün ifrazen davacı adına tescil edilmesi, aksi halde uyuşmazlığın 5283 Sayılı Yasanın 4/e maddesi uyarınca çözüme kavuşturulması gerekirken delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir.Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMY.'nın 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 27.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.