Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11418 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12437 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/02/2014NUMARASI : 2010/109-2014/88Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, babaları olan ortak mirasbırakan K. E. 'ın saklı paylarını zedelemek kastı ile 5 adet taşınmazını hibe suretiyle davalılara karşılıksız biçimde temlik ettiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişler; yargılama sırasında davacı İ. davasından feragat etmiş;davacı H. davayı takip etmemiş;davacılardan Müfide tarafından verilen ıslah dilekçesi ile taşınmaz sayısı 9' a yükseltilmiştir. Davalılar, murisin maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazın satışından elde etiği parayı davacı ile birlikte diğer kız çocuklarına verdiğini,ayrıca davalı M. 'in muristen intikal eden .... ada 2 parseldeki payını davacıya miras payına mahsuben devrettiğini ve onun da kendisine ... ada 62 parseldeki payını devrettiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacı İ. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine; davacı H.. bakımından davanın takip edilmememesi nedeniyle açılmamış sayılmasına, davacı M. yönünden ise davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece "... temliki tasarruflar miras bırakanın ölüm tarihinden evvelki bir yıldan daha önce gerçekleştirildiğine göre, öncelikle anılan tasarruflar bakımından saklı payı zedeleme kastının varlığının araştırılması gerekirken bu yönden bir araştırma yapılmamıştır.Diğer taraftan, HUMK.' nun 87/son maddesinin Anayasa Mahkemesince iptalinden sonra ıslah yoluyla müddeabihin artırılması olanaklı hale gelmişse de dava edilmeyen bir hususun ıslah ile dava konusu haline getirilmesine yasal olanak bulunmadığı gözetilmeden dava dilekçesinde belirtilmeyen ve mutlak olarak tenkise tabi bulunmayan tasarrufa konu bir kısım taşınmazlar ıslah ile hüküm kapsamına alınmış; bunun yanında miras bırakanın temlik dışı terekesini oluşturan taşınmazlardan bir kısmı da tenkis hesabına dahil edilmemiştir.Hal böyle olunca, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar hakkında tenkiste değinilen ilke ve olgular çerçevesinde hükme yeterli bir soruşturma yapılması, uzman bilirkişilerden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir."gerekçesi ile bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Hidayet ve İsmail yönünden verilmiş olan kararın kesinleşmiş olması nedeni ile bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına;davacı M. bakımından tanık anlatımlarına göre mirasbırakanın taşınmazların bir kısmını mirasçılar arasında paylaştırdığı, bu paylaşıma vefatına kadar taraflarca herhangi bir itirazda bulunulmadığı, murisin davacılarla herhangi bir anlaşmazlığı olmadığı bu durumda davacı Müfide'nin mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla söz konusu tasarrufları gerçekleştirdiği iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı Müfide vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ............. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacı Müfide'nin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacı Müfide'den alınmasına, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.