Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11409 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 9904 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : AKSARAY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/06/2007NUMARASI : 2006/180-2007/152Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden malik olduğu 1157 parsel sayılı taşınmaza davalıların, muhtesatlar yapmak saman ve taş dökmek suretiyle elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve zarar ziyan tazmini isteğinde bulunmuştur. Davalı Y..çekişmeli yere davacının izni ile saman koyduğunu, diğer davalının taşınmaza bir müdahalesi bulunmadığını bildirmiştir.Mahkemece, davacı iddiası sabit görülmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, tecavüzlü muhtesatların kaldırılması ve tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içerğinden, toplanan delillerden, dava konusu 1157 parsel sayılı taşınmazın davac?? adına kayıtlı olduğu, anılan yerde davalıların kayda davalı bir haklarının bulunmadığı görülmektedir.Davacı, dava konusu taşınmaza davalıların haksız eylemde bulunduklarını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Bilindiği üzere, elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarruflar oluşturmaktadır.E...kimin tarafından yapılırsa davanın ona yönelik olarak açılması ve onun sonucundan sorumlu tutulması asıldır.Davalı C..'in çekişmeli yere herhangi bir müdahalesinin olmadığı belirlenerek ve bu olgu benimsenerek,C...yönünden davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir,reddine.N...ki, davalı Y..'un dava konusu 1157 parsele komşu 1156 parsel sayılı taşınmazda kiracı olduğu, dava dışı 1156 parsel maliki tarafından yapıldığı keşif bilirkişi raporları ve tanık beyanları ile saptanan ve mahkemeninde kabulünde olan duvar ve muhtesatın, davacı taşınmazı içerisinde kaldığı, davalı Yakup'unda duvar içersinde kalan bölümü kullanmış olmasının, kullananın bu yere el koyma ve tasarruf etme iradesinin varlığı olarak kabul edilmesi gerekeceği açıktır.Esasen davacının mülkiyeti kapsamında kalan bu bölümün adı geçen davalı tarafından kullanıldığıda sabittir.Öyleyse davacı taşınmazına tecavüzlü yapıların kaldırılmasını istediğine göre, yıkım isteğide olduğu gözetilerek, dava dışı komşu parsel (1156) malikinin de davada yer almasında zorunluluk vardır.Hal böyle olunca; davacıya önel verilerek 1156 parsel maliki aleyhine dava açması için olanak tanınması açıldığı takdirde eldeki davayla birleştirilmesi ve ondan sonra belirlenen olgular dikkate alınarak bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı olduğu gerekçelerle davanın tümden reddedilmi olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.