MAHKEMESİ: KASTAMONU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 09/10/2012NUMARASI: 2011/352-2012/419Yanlar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, vasıyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Davalının temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldığından, temyiz isteğinin reddine ilişkin 05.07.2011 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA;dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;mirasbırakan M'in adına kayıtlı çekişme konusu taşınmazlarını düzenleme şeklinde vasiyetname ile davalıya vasiyet ettiği,murisin 13.07.2011 tarihinde öldüğü, taraflar dışında dava dışı murisin eşinin de mirasçı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı; babası muris Mehmet 'in 13/07/2011 tarihinde vefat ettiğini, murisin Kastamonu 2. Noterliğince düzenlenen 05/08/1999 Tarih 8073 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile Kastamonu ili, Merkez Emirler Köyü, 1000, 147, 618, 1569, 1571 parseller ile Şeker Mahallesi 137 parsel sayılı taşınmazları kardeşi olan davalıya bağışladığını, bu taşınmazlar dışında kalan miras mallarının hisseli ve değeri vasiyet edilenlere oranla oldukça düşük birkaç taşınmazdan ibaret olduğunu, vasiyetnamenin Kastamonu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1313 E. sayılı dosyası ile açıldığını, vasiyetname düzenlendiğinden murisin 70 yaşında yeteneğinden şüphe edilmesi gereken bir yaşta olduğunu, doktor raporu olmadan düzenlenen vasiyetnamenin kanunda öngörülen şekil şartlarına uyulmadan yapıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmış; davalı, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, davaya konu vasiyetname ekinde doktor raporunun mevcut olup, vasiyetnamenin hukuken geçerli olduğunu, terditli olarak açılan tenkis davasını da kabul etmediklerini, murisin davacıya Ankara'da katlı bahçeli evi verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; MK 560. maddesi gereği saklı paylarının karşılığını alamayan mirascıların, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebileceği, miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmaların tenkise tabi olduğu, bu dava da murisin davalı lehine düzenlediği vasiyetname ile davacının saklı pay kurallarının ihlal edildiği kabul edilerek hüküm kurmaya yeterli, gerekçeli, denetime elverişli bilirkişi raporları nazara alınarak davacının tenkis talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Gerçekten de, mahkemece bu olgular belirlenmek ve benimsenmek suretiyle ve de 6 ve 12 parsel sayılı taşınmazlar yönünden saklı payı zedeleme kastının bulunmadığı da belirlenerek usul ve yasaya uygun olarak yapılan tenkis hesabına göre karar verilmiş olması doğrudur.Davalının tüm, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; davada vasiyetnamenin tenfizi isteği olmadığı gibi harcı verilerek açılmış bir dava veya karşı davada olmadığı halde mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde talep aşılmak suretiyle muris adına olan kayıtların iptali ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi isabetsizdir.Davacının değinilen hususa yönelik temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.