Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11391 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 9643 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : SİNCAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/02/2007NUMARASI : 2006/261-2007/41Taraflar arasında görülen davada;Davacı,pay sahibi olduğu 560 parsel sayılı taşınmazın,aynı ad ve soyada sahip başka bir M...Y...ın borcundan dolayı üzerine haciz konulmak suretiyle cebri icra yoluyla davalıya satıldığını,satışın geçersiz olduğunu ileri sürerek,tapu iptali ile adına tescilini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,davalının iyi niyetli olduğu,sebepsiz zenginleşen şahsa karşı tazminat davası açma hakkı saklı olmak üzere davanın reddine karar verilmiştir.Karar,davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Davacı M...ve E..oğlu 1936 doğumlu M..Y..mahkeme kararı ile nüfustaki soyadının düzeltildiğini taşınmazla ilgili tapudaki soyadının düzeltilmesi için başvurduğunda M..ve H... oğlu 1942 doğumlu dava dışı M..Y...ın borcundan dolayı ve isim benzerliği nedeniyle Sincan 1.İcra Müdürlüğünün 1994/1729 tarih sayılı dosyası ile 560 parsel sayılı taşınmaza haciz konularak ihale ile davalıya satılarak 22.6.1999 tarihinde tescil edildiğini ileri sürmek suretiyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hemen belirtilmek gerekirki; iddianın ileri sürülüp biçimi ve mahiyeti itibariyle davada yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.Taşınmazın ihale ile satılarak davalı adına tescil edilmiş olması sicilin yolsuz olma niteliğini değiştirmez ve neticeye etkili değildir.Öte yandan alıcı davalı ilk el durumundadır.Yolsuz tescille edinen kişinin Türk Medeni Kanununun 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.Diğer yandan anılan bu kural öğretide ve yargısal uygulamalarla kararlılık kazanmıştır.Esasen bu ilke mülkiyet hakkını Anayasa ve yasalarla korunması, devletin sicillerin tutulması yada değiştirilmesindeki yasal ve hukuksal sorumluluğun bir sonucudur.Hal böyle olunca, Türk Medeni Kanunun 1025.maddesi de gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle reddedilmiş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir.Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.