Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11388 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6487 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ISPARTA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/12/2012NUMARASI : 2012/409-2012/881Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, ilgili Tapu Müdürlüğü tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Talep, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. İlgili Tapu Müdürlüğü,davacının davasını ispat etmesini istemiştir. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, ilgili Tapu Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nin 382/ç-1 maddesinde bu tür işlerin çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği düzenlenmiştir.Ne var ki, eldeki dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girmeden önce 23.09.2011 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesince noksan soruşturma nedeniyle bozulması üzerine, bozmaya uyulmasına karar veren Asliye Hukuk Mahkemesince anılan yasa değişikliğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, kararın temyiz incelemesi yapılmaksızın kesinleşmesi nedeniyle de Sulh Hukuk Mahkemesince yargılamaya devam edilerek temyize konu hüküm tesis edilmiştir.Oysa ki; 6100 sayılı HMK'nin geçici birinci maddesinde “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda, tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin istek 6100 sayılı HMK.nın 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden önce Asliye Hukuk Mahkemesine getirilmiş olup Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.Anılan Kanunun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince, görev dava şartlarından olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmalıdır. Hal böyle olunca; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. Davalı vekilinin, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 10.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.