Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11368 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4011 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: BURHANİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/10/2012NUMARASI: 2012/85-2012/453Yanlar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı . vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, vasiyetnamenin tenkisi isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacılar, murisleri G. S.' nun 07/10/1999 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak kendilerin kaldığını, murisin 30.10.1987 tarihli vasiyetnamesi ile 419 ada 184 , 419 ada 25, 204 ada 86, 196 ada 40 parsel, 171 ada 7 parsel sayıl taşınmazlardaki hissesinin eşit paylarla davalılara; 149 ada 29 parseldeki taşınmazın tamamını ise davalı İ.S.'na vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin Burhaniye Sulh Hukuk Mahkemesinde açılıp okunduğunu, murisin, tüm mal varlığını davalılara vasiyet ederek saklı paylarına tecavüz ettiğini ileri sürerek vasiyetnamenin saklı paylar oranında tenkisine karar verilmesini talep etmişler; mahkemece davanın kabulü ile 76.148,73.-TL nin 09.11.2010 tarihi itibarı ile işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine, 23.996,34.-TL nin 09.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı İ. S.tahsil edilerek davacılara verilmesine, 76.148,73.-TL ile 23.996,34.-TL'nın toplamı olan 100.145,07.-TL üzerinden belirlenen harç ve vekalet ücreti ile yapılan yargılama giderlerinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen kararın davalıların temyizi üzerine,Yüksek Yargıtay 16.Hukuk Dairesince, " 76.148,73.-TL toplam tenkis bedelinin, davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Teselsül ancak yasadan veya sözleşmeden doğar. Tenkis davası için yasada, teselsüle yer verilmediği gibi bu yolda sözleşme yapılması da mümkün değildir. O halde mahkemece, tenkis bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca, hükmün sonuç kısmında, davalılardan her birine yüklenen borç açıkça gösterilmediğinden, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesi de mümkün bulunmamaktadır. Davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına, " karar verildiği, bozmaya uyulmuş olmakla yapılan yargılama sırasında, davacılar vekilinin 11/10/2012 tarihli oturumda; " önceki kararın bir numaralı bendinde belirtilen 76.148,73.-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin olarak davalılar ile sulh oldukları, aralarında bir ihtilaf kalmadığı, diğer yönü itibariyle taleplerinin devam ettiği" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece, bozmaya uyulmuş olmakla yapılan yargılama sonucunda, davacıların; 419 ada 25, 419 ada 184, 171 ada 7, 196 ada 40 , 204 ada 86 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan vasiyetnamenin saklı paylar oranında tenkisine yönelik talepleri konusunda taraflar sulh olduklarından HMK'nın 315. Maddesi gereğince bu talepler yönüyle karar verilmesine yer olmadığına, 149 ada 29 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile 23.996,34 TL.'nin 09/11/2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İ. S.'ndan tahsil edilerek davacılara verilmesine ilişkin olarak verilen kararda, hükme elverişli ve yeterli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı İ. S.'nun bilirkişi tarafından düzenlenen raporda 149 ada 29 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün imar planına göre yola terk edildiği halde, üzerindeki binanın yıkılacağı ve yeniden bina yapılması olanağı bulunmadığı hususunun gözetilmediği yönündeki temyiz itirazı yerinde değildir, reddineAncak, bozmadan önce Mahkemenin 23.06.2011 tarihli, 2000/398 esas, 2011/305 karar sayılı kararıyla, davaya konu tüm taşınmazlara yönelik olarak belirlenen 76.148,73 TL ile 23.996,34 TL olmak üzere toplam 100.145,07 TL tenkis bedeli üzerinden belirlenen harç ve vekalet ücreti ile yapılan yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği sabit olup, davalı İ.S.'nun davacılar tarafından aleyhlerine yapılan icra takibi sonucunda, Edremit 1. İcra Müdürlüğü' nün 2011/1504 esas sayılı icra takip dosyasında bozmadan önceki Mahkemenin 2000/398 esas, 2011/305 sayılı kararıyla hüküm altına alınan 76.148,73 TL tenkis bedeli ile yukarıda sözü edilen toplam 100.145,07 TL üzerinden hüküm altına alınan tüm harç ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı tarafa ödediğini bildirerek, davalılar vekiline tebliğ edilen Edremit 1. İcra Müdürlüğü' nün 2011/1504 esas sayılı icra emri ile 23.12.2012 tarihli ibraname, 30.10.2011 ve 31.11.2011 tarihli alındı belgelerinin örneğini temyiz dilekçesine ekli olarak sunduğu görülmektedir.Öyle ise, davalı İ.S.'nun bozmadan önceki Mahkemenin 2000/398 esas, 2011/305 sayılı kararıyla hüküm altına alınan76.148,73 TL ile 23.996,34.-TL olmak üzere toplam 100.145,07.-TL tenkis bedeli üzerinden belirlenen harç ve vekalet ücreti ile yapılan yargılama giderlerinin icra yoluyla davacılara ödendiğini beyan etmek suretiyle Edremit 1. İcra Müdürlüğü' nün 2011/1504 esas sayılı icra emri ile 23.12.2012 tarihli ibraname, 30.10.2011 ve 31.11.2011 tarihli alındı belgelerinin örneğini dosyaya ibraz ettiğine göre, anılan bu hususun değerlendirilerek, harç, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinde mükerrer tahsilata sebebiyet verilmeyecek şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması da isabetsizdir. Davalı İ. S.'nun bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.