Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11362 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 9454 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: GAZİANTEP 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/05/2006NUMARASI: 2004/237-200Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden paydaş olduğu .parsel sayılı taşınmazın,paydaşlar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davası sonunda,satışına karar verilerek kendisinin de vekili olan davalı M,...tarafından satıştan haberdar edilmeyerek diğer davalı adına ihaleden satın alındığını, davalıların ortak davranışları sonucu zararlandırıldığını, ihale alıcısı ve vekilin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek payının iptal ve adına tescilini istemiştir.Davalılar,davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece,çekişmeli taşınmazın satışının usulüne uygun yapılmadığı iddiasının sulh hukuk mahkemesince değerlendirileceği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece,dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden,çekişme konusu parsel sayılı taşınmazın,izale-i şuyu davası sonucunda ,şuyuun satış yoluyla giderilmesine karar verilerek (2. sulh hukuk mahkemesinin 1994/1303 esas-1996/799 karar sayılı) cebri satışa konu edildiği, söz konusu satış ve hisse birleştirilmesi ile 4560/4784 payın davalı M Karadeniz adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Davacı,yapılan ihalede kendisinin de vekil aracılığıyla temsil edilmesi gerektiğini,vekilin diğer davalı ile ortak hareket ederek kendisinin zararlandırıldığını ileri sürerek eldeki iptal tescil davasını açmıştır.Sözedilen iddiaya dayalı davanın,mahkemece hükme dayanak yapılan Dairemiz kararında belirtildiği anlamda ihaleye ve ihalenin işleyişine yönelik olmadığı müstakil hak talebine ilişkin bulunduğu açıktır.Hal böyle olunca, davada söz konusu Daire karararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,20.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.