Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11321 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6788 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/10/2012NUMARASI : 2010/374-2012/457Yanlar arasında birleştirilerek görülen gaiplik ve alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, gaiplik ve satış bedelinin devri isteklerine ilişkindir.Mahkemece, dava konusu 6 parselde kayden paydaş olan T. oğlu K..in yapılan araştırmalara rağmen bulunamadığı gerekçesiyle gaipliğine ve dava konusu taşınmazın vakfına geçmesi gerektiğinin tespiti ile payına düşen bedelin tahsiline karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 68 ada 68 parsel sayılı taşınmazda 1/8 hisse ile paydaş olan K. oğlu T..'in 2006/498 E – 2007/1292 K sayılı ortaklığın giderilmesi davasında yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması nedeni ile Eyüp 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/226 E – 2007/395 K sayılı Kararı ile sözü edilen dosyada temsil edilmesi için İstanbul Defterdarının temsil kayyımı olarak atandığı, ortaklığın giderilmesi dosyasında ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiği, satış sonucu K. oğlu T.'in hissesine düşen bedelden taviz bedeli düşüldükten sonra kalan 12.310,62 TL'nin kayyım idaresine aktarıldığı, çekişme konusu taşınmazın aslının vakıf olduğu, davacının asıl davada dava konusu taşınmazın vakfına geçmesi gerektiğinin tespiti ile vakfın hakkı bedele dönüştüğünden satış bedelinin tahsiline, birleşen davasında ise dava konusu taşınmazın mutasarrıfı olan T. oğlu K..'in gaipliğine karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı TMK'nun 588. maddesi “Sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin malvarlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da malvarlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir.Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilân süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer.Devlet, gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı, aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü amirdir.5737 sayılı yasanın 7. maddesinde ise “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölmeleri, kaybolmaları, terk veya müdabil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir” hükmü düzenlenmiştir.5737 sayılı yasanın 17. maddesine göre aslı vakıf taşınmazlar vakfına rücu edeceği kuşkusuzdur ve bu tür durumlarda esasen gaiplik kararı alınmasına gerek olmadığı gibi somut olayda atanan kayyım idare kayyımı olmayıp temsil kayyımıdır. Bu nedenle gaiplik kararı verilmesi için koşullar oluşmamıştır.Bu durumda davalının bedele yönelik itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak gaiplik isteminin reddine karar verilmesi gerekirken bu hususta davanın kabul edilmesi doğru değildir. Davalının bu konudaki temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanunun 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanunun 428. maddesi gereğince açıklanan nedenden dolayı BOZULMASINA, 8.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.