MAHKEMESİ : FETHİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/09/2012NUMARASI : 2010/575-2012/581Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; çekişme konusu 108 parsel sayılı taşınmazın kayden miras bırakan H. A..adına kayıtlı olduğu, davacının ve dava dışı kişilerin mirasçı bulunduğu, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının olmadığı anlaşılmaktadır.Davacı, miras bırakanı adına kayıtlı olan 108 parsel sayılı taşınmaza komşu 101 ve 109 parsellerden davalıların bina yapmak ve ağaç dikmek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 693/son maddesi gereğince, “paydaşlardan her biri, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir” ve elbirliği hakkında mülkiyette, Türk Medeni Kanununun 702/4. maddesi uyarınca, “ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır”. Öyleyse, davacının tek başına dava açma hakkının bulunduğu kuşkusuzdur. O halde, mahkemece, davacının miras bırakanı adına kayıtlı olan 108 parsel sayılı taşınmaza komşu 101 parsel sayılı taşınmazdan davalılar K..ve Te..’nin haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın sınır ihlali yapmak suretiyle müdahale ettikleri belirlenerek anılan davalılar bakımından yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğrudur. Davalılar K..ve T..’nin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Diğer davalıların temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamı ile, davalılar S, M., S.. ve B..’nin 109 parsel sayılı taşınmazda miras bırakanları olan İ. M..’in paydaş olduğu, mahkemece, yapılan uygulama sonucu elde edilen bilirkişiler raporu ile, anılan murisin 109 parsele yapmış olduğu binanın davacı 108 parsel sayılı taşınmaza taşkın bulunduğu açıktır.Davacı, elatmanın önlenmesi isteği yanında yıkım isteğinde de bulunmuş olup, binanın yıkımına kararı verildiği takdirde kayıt maliki paydaş İ. M..’in dava dışı mirasçılarının hukukunun olumsuz etkileneceği ve telafisi imkansız zararlar doğacağı muhakkaktır.O halde, taşkın binanın sahibi İ.M..’in dava dışı mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Davalılar M., S.. ve B..’nin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.