MAHKEMESİ: SİİRT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/05/2007NUMARASI: 2006/546-2007/246Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, 407 ada 19 parsel sayılı taşınmazda kat maliklerinin ortak kullanımında olan ve taşınmaz sınırları içerisinde kalan yere davalıların haksız ve hukuka aykırı olarak inşaat yapmaya başladıklarını ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.Davalı Ö., çekişme konusu yerin kendisine ait olmayıp, dava dışı M. A. adına kayıtlı bulunduğunu, kendisinin onun yanında çalışan işçi statüsünde olduğu ve husumetin yanlış yöneltildiğini belirterek, davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya yanıt vermemiştir.Mahkemece, dava konusu 19 parsel sayılı taşınmaz üzerine maliklerin rızası olmadan davalılar tarafından kaçak yapı yapıldığı, buna ilişkin belediye tarafından tutanak tutulduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 407 ada 19 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisine yapılan kaçak yapıyla ilgili her nekadar 3194 Sayılı Yasanın 32.maddesine göre düzenlenen zabıt ve rapor içerikli belgede, bu muhdesatın davalılar tarafından yapıldığı belirtilmiş ise de, zabıt içeriğinin tanık beyanıyla doğrulanmadığı gibi anılan yapının herhangi bir amaçla davalılar tarafından kullanıldığının da belirlenmediği anlaşılmaktadır.Öte yandan; temyiz dilekçesine ekli 20.2.2007 tarih ve 30 Sayılı Belediye Encümen Kararı ile "zabıt tutanağından ismi yazılı davalıların adlarına kayıtlı mal varlığının bulunmadığı gibi söz konusu inşaatla da hiçbir ilişkilerinin olmadığı" belirtilerek adı geçenlerle ilgili olarak verilen yıkım kararının iptaline karar verildiği görülmektedir.O halde, tüm dosyaya yansıyan belge ve bilgiler ile tanık anlatımına göre; davalıların dava konusu yerle ilgilerinin bulunmadığı, çekişmeli yapıyı inşaa etme ve kullanma vs. şeklinde haksız elatma oluşturacak bir işlemde bulunduklarının kanıtlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.1.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.