MAHKEMESİ: NİĞDE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 10/03/2006NUMARASI: 2004/799-141Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mülkiyeti idareye ait ada parsel sayılı taşınmazdaki kapı no’lu büronun tarafından kiralandığını, kiracının ölümü üzerine mirasçıları olan davalılardan sözleşme yapmaları veya taşınmazı boş olarak teslim etmeleri ihtaren istendiği halde davalıların taşınmazı işgale devam ettiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir. Davalılar, dava konusu taşınmazı kullanmadıklarını, babasının ölümünden sonra L..Ş.’in bir süre dava konusu yerin kirasını ödediğini, ancak daha sonra aynı binadaki 103 kapı no’lu büroyu idareden kiralayarak çekişmeli yerle ilişiğini kestiğini, taşınmazın halen boş olduğunu, davacı idarenin yazısının sadece L.Ş.e tebliğ edildiğini, davalı S. ’ın bir başka şehirde çalıştığından dava konusu yeri kullanmasının fiilen mümkün olmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kiralayanın fesih iradesinin mirasçılara ulaşmasından itibaren kira sözleşmesi yapmayan mirasçıların taşınmazın anahtarını teslim etmemekle haksız işgalci durumuna düştükleri gerekçesiyle elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; kayden davacı idareye ait büro vasıflı taşınmaza davalı L. 'nin haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın elattığı belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması doğrudur. Davalı L.'nin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Diğer davalıların temyiz itirazlarına gelince; gerçekten de yapılan soruşturma sonucunda taşınmazı fiilen kullanan L.dışındaki davalıların taşınmazı kullandıkları saptanamadığı gibi, dolaylı yoldan bir elatma olgusunun tespit edilemediği de görülmektedir.Öyle ise, bu davalılar bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile onlar hakkındaki davanın da kabul edilmiş olması isabetsizdir. Davalılar S. ve U.vekilinin temyiz itirazları yerindedir. kabulüyle hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.