Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11253 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5684 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 15/03/2012NUMARASI: 2010/285-2012/95Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, 12 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarının gaip olmaları nedeniyle mahkeme kararı ile kayyum tayin edildiği, taşınmazın bir kısmını davalının kullandığı, 01.01.2002 tarihinden 31.12.2008 tarihine kadar ki dönem için 53.060.TL ecrimisil borcunun ödemediğini ileri sürerek, ecrimisil istekli eldeki davayı açtığı,davalının taşınmaz üzerine bina yaparak kullandığını ve bedelini vererek almaya hazır olduğunu savunduğu anlaşılmaktadır. Somut olaya gelince;çekişme konusu 12 parsel sayılı taşınmazın davacının kayyum olarak atandığı kişiler ile birlikte dava dışı şahıslar adına kayıtlı olduğu,davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı, ayrıca taşınmazın bir kısmın??n davalı tarafından kullanıldığı görülmektedir.Davacı 01.01.2002 tarihi ile 31.12.2008 tarihi arası ecrimisil isteğinde bulunmuş,mahkemece yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporuna davalı tarafından 7 yıllık ecrimisil istenilemeyeceğine değinilerek itiraz edilmiş, davacı taraf ise zamanaşımı itirazının süresinde yapılmadığından kabul etmediğini ileri sürmüştür.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 21.07.2005 ve 31.12.2008 tarihleri arasında belirlenen ecrimisile hükmedilmiştir.Bilindiği üzere; ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğindedir.Mahkemece;davalının,kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı halde dava konusu taşınmazı kullandığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının temyiz itirazlarına gelince,25.5.1938 tarih, 29/10 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı gereğince ecrimisil istekleri 818 sayılı Boçlar Kanunu 126 maddesi(6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 147.maddesi) hükmüne göre 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre için belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, yazılı olduğu üzere 3 yıllık belirlenen ecrimisilin karar altına alınmış olması isabetsizdir.Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 4.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.