Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11252 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 113 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: KADİRLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/10/2011NUMARASI: 2010/117-2011/488Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil, elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dava,tapu iptal ve tescil;karşı dava ise el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece asıl davanın reddine;karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu kat mülkiyeti kurulu 28 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin kayden davalı H. K..'a ait olduğu, diğer davalının ise davacının eşi olduğu anlaşılmaktadır.Davacı;davalılardan Y. C.. ile karı koca olduklarını, 28 parsel sayılı taşınmazın davalı Y.. ile birlikte aile konutları olduğunu, davalılardan Y..'in bu yeri kendisinden habersiz olarak değerinin çok altında bir fiyatla üçüncü bir kişiye sattığını, onunda dava konusu yeri diğer davalı H. K..'a fahiş bir fiyata devrettiğini ileri sürerek taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile tapu kaydının iptaline ve davalılardan Y.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini isteyerek eldeki davayı açmış; davalı H..davanın reddini savunarak karşı davası ile de el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı ile davalı Y..'in 06.09.2009 tarihinde evlendikleri ve taraflar arasındaki evlilik birliğinin sürdüğü görülmektedir. Öyle ise, böyle bir davanın 4787 Sayılı Yasanın 4.maddesi hükmü gereğince aile mahkemesinin görevi içerisinde bulunduğu tartışmasızdır. Görev kamu düzeni ile ilgili olup res’en gözetilmesi gereken bir usul kuralıdır.Ayrıca, asıl dava çözüme kavuşturulmadan,karşı davanın çözülmesi de mümkün değildir.Hal böyle olunca, davanın aile mahkemesinde görülmek üzere görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları bu sebeple yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.