Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11220 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7039 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: BİGA SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 02/02/2012NUMARASI: 2011/304-2012/133Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı M. Ç. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacıya ait taşınmaza herhangi bir müdahalesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.1- Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden;1195 parsel sayılı taşınmaz, 1040 m2 olarak davacı adına, komşu 1193 parsel sayılı taşınmaz ise, 608 m2 olarak davalı adına, 30.01.1973 tarihinde kesinleşen kadastro ile tespit ve tescil edilmiştir.Yargılama sırasında mahallinde 03.03.2011 tarihinde yenileme kadastrosu yapılmış olup, davacıya ait 1195 parsel, 113 ada, 650 parsel numarası alarak ve 1057,36 m2 miktarında, davalıya ait 1193 parsel ise, 113 ada, 648 parsel numarası alarak 639,91 m2 olarak 01.07.2011 tarihinde kesinleşen kadastro ile tespit ve tescil edilmişlerdir. Mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarında sabit olduğu üzere, davanın açıldığı tarihte davalıya ait 648 parsel sayılı taşınmaz davacıya ait 650 parsel sayılı taşınmaza 1.05 m2 tecavüzlü iken, yargılama sırasında yapılan yenileme kadastrosu ile tecavüz ortadan kalkmıştır. Bu haliyle tecavüzün yenileme kadastrosuyla ortadan kalktığı saptanarak yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur. Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün esasına ilişkin kısmın ONANMASINA;2- Ancak; yenileme kadastrosu yargılama aşamasında yapılıp kesinleştiğine, dava tarihi itibarıyla davacının kadastral parseline davalının tecavüzü sabit olup, yenileme ile tecavüzün ortadan kalktığına göre davacının dava tarihi itibarıyla davasında haklı olduğu kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının üzerinde bırakılması doğru bulunmamıştır. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.