MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/10/2011NUMARASI : 2009/420-2011/362Yanlar arasında görülen gaiplik, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece Hazine'nin tescil davasının reddine, Vakıfların birleşen tapu iptali davasının ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Davacı Hazine tarafından açılan asıl dava;tapu iptali ve tescil ile taşınmazdan elde edilen kira gelirlerinin adlarına irad kaydına, Vakıflar idaresi tarafından açılan birleşen dava ise; tapu iptali ve tescil ile taşınmazdan elde edilen gelirin Vakfa aidiyet ve intikali isteğine ilişkindir.Mahkemece; Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine, Vakıflar idaresi tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, dava konusu taşınmazdan elde edilen kira gelirinin Hazineye irad kaydına karar verilmiştir.Toplanan deliller ve dosya içeriğinden; Dava konusu 1812 ada, 5 sayılı, ''Yusuf baba vakfından'' icareli taşınmazın, mutasarrıflarının ölü olduğu, mirasçılarının saptanamadığı,on yılı aşkın süredir kayyum ile yönetildiği, kiraya verilmek suretiyle taşınmazdan gelir elde edildiği anlaşılmaktadır.Bu haliyle, taşınmazın aslının vakıf taşınmazı olduğunu saptamak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Hazinenin bu yöndeki temyiz itirazlarının Reddine;Kayyım ile Vakıflar idaresinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı Vakıf idaresi tapu iptali ve tescil yanında Halk Bankasına yatırılan kira gelirleri bakımından da istekte bulunduğuna göre, taşınmazın aslı da Vakıf taşınmazı olduğundan kira gelirlerinin Vakıflara ödenmesi gerekirken, Hazineye irad kaydına karar verilmesi doğru değildir.Öte yandan; davada 6100 sayılı HMK'nun 50. maddesi ( HUMK' nun 38. maddesi ) uyarınca kendisine husumet yöneltilen kayyım İzmir Defterdarlığı, 3561 sayılı Yasa hükümleri gereğince yasal hasım durumundadır. Anılan Yasanın 2. maddesindeki düzenlemede: kayyum tayin edilen mal memurunun 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 ve 3 nolu tarifelerine göre bütün işlemlerinin aynı yasanın 13/J maddesi hükmü kapsamında olacağına yer verilmiştir.Hal böyle olunca; yasal hasım kabul edilen kayyımın yargılama giderleri ile 1957 tarih, 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu giderlerden sayılan avukatlık parasından sorumlu tutulamayacağı gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir. Davacı Vakıflar idaresi ile davalı kayyummun temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.