MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 02/05/2006NUMARASI: 2003/252-235Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakan annelerinin .parsel sayılı taşınmazdaki paylarını 4.10.1991 tarihinde davalıya "satış" şeklinde temlik ettiğini yeni öğrendiklerini, ancak satış akdinin sahtecilikle bağlantılı olarak geçersiz olduğu gibi mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı bir işlem yapıldığını ileri sürüp; tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, iddialarının doğru olmadığını, davacıların miras bırakanı ile birlikte çekişmeli taşınmazın diğer paydaşlarının payını da aynı akitle satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu taşınmazın muris tarafından satıldığı, hileli bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedildi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıların miras bırakanı H. U.'in maliki bulunduğu . parsel sayılı taşınmazdaki 16/64 payı ile annesi Z.'dan intikal eden iştirak payını 4.10.1991 tarihli akitle davalıya temlik ettiği görülmektedir.Davacılar, davada sözkonusu temliki işlemin sahtecilikle geçersizliğini ileri sürmüşler, aynı zamanda yapılan işlemle kendilerinden mal kaçırıldığı iddiasına da yer vermişlerdir.Temliki işlemin geçersiz olduğu yolundaki iddianın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Öyle ise, bu sebebe dayalı isteğin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Ne varki; mahkemece davada değinilen muris muvazaası hukuksal nedenine ilişkin iddia yönünden toplanan delillerin değerlendirilmesi yapılmamıştır.Hal böyle olunca, çekişmeli satış işlemi nedeniyle 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunup bulunmadığının, toplanan delillere göre irdelenmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmiş olması doğru değildir. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.