MAHKEMESİ: ÜSKÜDAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 15/12/2011NUMARASI: 2004/296-2011/308Yanlar arasında görülen tespit davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tereke mümessili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedildi. Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kayıt malikleri ile davacılar murisinin aynı kişi olduğunun tespitine ilişkindir.Davacılar, dilekçelerinde 86 ada 31 parsel ile 1916 ada 5 parselde kayıtlı taşınmazların kadastro tespiti sonrasında oluşan tapu kaydında H. ve Ş. adlarına kayıtlı bulunduğunu, bu kişilerin kendi miras bırakanları olduğunu ileri sürerek, tapu kaydındaki kişilerle veraset belgesinde adı geçen miras bırakanların aynı kişiler olduğunun tespitini istemişlerdir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastroca 86 Ada 12 Parselin başta postaca kaydı bulunmadığı gerekçesi ile Hazine adına tespit edildiği, H.ve Ş.mirasçısı M.A.'ın 10.11.1959 tarihli dilekçesi üzerine 17 Eylül 1318 tarihli ilmühaber içeriğine göre " Ç.M.M. oğlu H. ve karısı A.Kızı Ş. Hanıma yarı yarıya satıldığından bahisle " anılan kişiler adına komisyon kararı ile tespit yapıldığı, böylece kesinleşerek sözü edilen kişiler adına tapuya kaydedildiği, öte yandan M. oğlu H.'in nüfus kaydında doğum yerinin Mata, 1275 Rumi (1859 Miladi) doğumlu olup; 13 Kanunisani 1332 ( 26.1.1917) tarihinde öldüğü ; Abdullah kızı Şevkidil'in de; Çerkezistan 1260 Rumi ( 1844 Miladi ) doğumlu olup; 25 Kanunievvel 1332 ( 7.1.1917 ) tarihinde öldüğü; davacıların kök murisi A. oğlu H. ' in çocukları ile sözü edilen M.oğlu H.'in nüfus kaydının aynı cilt ve sayfa numarasında olduğu, anılan nüfus kayıtları ile ilmühaber içeriğinin birbirlerini doğruladığı, gerek ilmühaber gerek nüfus kaydı ve gerekse tespit tutanağında M. oğlu H.'in Arnavutluk Mat (Mata) bölgesi doğumlu bulunduğu, davacıların kök murisi A. oğlu H.in de Arnavutluk asıllı olduğunun 17 Şaban 1290 tarihli belgeden anlaşıldığı, davacılar tarafından ikame edilen tüm tanıkların da aynı olguları tekrarladıkları, çekişmeli parselerden 1916 Ada 5 Parsel üzerinde bir gece kondu bulunduğu ve taşınmazda gece kondu ile birlikte bir kısım davacılar tarafından tasarruf edildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, tapu kaydında yazılı olan kişiler ile davacı tarafın miras bırakanlarının aynı kişiler olduğu duraksanmayacak biçimde ortaya çıkmaktadır.O halde, mahkemenin davanın kanıtlanmadığı yönündeki gerekçesi yerinde değildir.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; aksine düşünceler ile reddedilmesi doğru değildir.Davacı tereke mümessilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.