Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11172 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 9413 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : GÖNEN(BALIKESİR) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/02/2007NUMARASI : 2000/386-2007/26Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanın evlatlığı olduğunu, kendisinden mal kaçırmak amacıyla 62,86,369 ve 377 sayılı parsellerin miras bırakan tarafından kızkardeşinin damadı olan davalıya muvazaalı biçimde devredildiğini ileri sürerek iptal tescil olmadığı takdirde tenkis istemiştir.Davalı, davacının 1990 yılında kocaya kaçarak bakıma muhtaç ve yaşlı olan muris Ü. ile k..İ... yüzüstü bıraktığını, murisinde taşınmazlarını satarak ölene kadar her türlü ihtiyacını karşıladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazların bedel karşılığı davalıya satıldığı, muvazaa bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 62,369 ve 377 sayılı parsellerin tamamı ile 86 sayılı parselin 2/3 payı miras bırakan Ü... adına kayıtlı iken, 62,369 ve 377 sayılı parsellerin 13.11.1990 tarihli akitle, 86 sayılı parseldeki payın da 6.5.1991 tarihli akitle kız kardeşinin damadı olan davalıya satış yoluyla temlik edildiği,13.11.1990 tarihli akitte aynı zamanda miras bırakanın kocası İ...e ait dava dışı 338 sayılı parselin de davalıya devredildiği; miras bırakanın kocasının 3.12.1990'da kendisinin de 10.12.1999'da öldüğü ve mirasının tek mirasçısı olan davacı evlatlığına kaldığı, davalıya devredilen taşınmazlar dışında miras bırakan ile kocası adlarına yarı yarıya kayıtlı bulunan 792 parsel sayılı taşınmazın da ölümlerinden sonra intikalen davacı adına tescil edildiği görülmektedir.Davacı, miras bırakan Ü...nin temliklerinin kendisinden mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde gerçekleştirildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Gerçekten de, çekişmeli taşınmazların gerçek değerleri ile akitteki satış bedelleri arasında açık fark bulunduğunun keşfen saptandığı, miras bırakanın bankada mevcut 500.000-TL.parasının da 9.8.1990 vade başlangıçlı olup sonrasında da herhangi bir eklemenin yapılmadığı, herne kadar miras bırakan ve kocası hasta olsalar da mal varlıklarının tamamına yakınının satmalarını gerektirir bir durumda bulunmadıkları, kendilerine davalı tarafından bakılıp ilgilenildiği tanıklarca söylenmişse de, taşınmazların satış yoluyla temlik edildiği, gerçek değerlerinin ödendiği yönünde somut bir delil de sunulmadığı anlaşılmaktadırYukarıda değinilen olgular tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde, çekişmeli taşınmazların davalıya temlikinin davacıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonuç ve kanaatine varılmaktadır.Halböyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.