MAHKEMESİ: MUDANYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 15/06/2011NUMARASI: 2010/77-2011/203Taraflar arasında görülen davada;Davacı-Karşı dava davalısı 13 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı mesken vasıflı bağımsız bölümü davalılardan D..’dan 19.07.2005 tarihinde satın aldığını, ancak davalı tarafından açılan iptal ve tescil davasının reddedilerek kesinleştiğini, davalıların taşınmazı haksız olarak işgal ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, karşı davanın ise reddini savunmuştur. Davalı-Karşı dava davacıları, ecrimisil talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlar, karşı davalarında ise taşınmaza faydalı ve zorunlu gider yaptıklarını belirterek bu bedelin karşı taraftan tahsiline ve ecrimisilden mahsubuna karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davalıların taşınmazı kötüniyetle işgal ettikleri gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Asıl dava, bağımsız bölüm vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil, karşı dava faydalı ve zorunlu giderler nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl dava ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümü davacının davalılardan Didar’dan 19.07.2005 tarihinde satın aldığı, davalı Didar tarafından davacı aleyhine 23.12.2005 tarihinde hile hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil istekli Balıkesir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/26-107 E.K. sayılı davanın açıldığı, anılan davanın reddedilerek kararın Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 24.11.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hile hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil istekli dava reddedildiğine göre, o döneme ilişkin olarak davacının elatmanın önlenmesi ve bu dönem için ecrimisile hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı-karşı dava davacılarının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine, Davacı-karşı dava davalısının temyiz itirazına gelince, davalılar karşı davalarında taşınmazın çekişmeli olduğu dönemde hileye dayalı davanın yargılaması sırasında taşınmaza bazı iyileştirmeler ve harcamalar yaptıklarını ileri sürerek tazminat isteğinde bulunmuşlardır. Somut olayın yukarıda özetlenen içeriği gözetildiğinde davalıların taşınmaza iyileştirme ve harcamalar yaptığı dönemde iyiniyetli zilyet sayılamayacakları kuşkusuzdur. Bilindiği üzere, TMK’nun 995/2. maddesi; “iyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, karşı dava yönünden yalnızca zorunlu giderler bakımından tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde faydalı ve zorunlu giderlere hükmedilmiş olması doğru değildir. Davacı-karşı dava davalısının, temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.