MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2012/146-2013/621Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davalı Ruzi yönünden ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, diğer davalı yönünden ise davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedildi,Tetkik Hakimi G. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Dava; ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı, miras bırakanları S.A..'ya ait kat irtifakı kurulu 5269 ada 3 parseldeki 2 nolu meskeni murisin ölüm tarihi olan 02.01.2006 tarihinden beri davalı mirasçıların kesintisiz olarak kiraya vermek suretiyle tasarruf ettiklerini, elde ettikleri kiradan pay verilmediğini, bu konudaki taleplerinin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, miras bırakanın ölümünden bu yana elde edilecek ve payına isabet edecek ecrimisilin tespiti ile yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.Mahkemece, taşınmazın 30.08.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalı Ruzi tarafından kiraya verildiği, diğer davalının ise taşınmazın kiralanması ve tasarruf edilmesi ile ilgisinin bulunmadığı gerekçesi ile 30.08.2011 tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için davalı Ruzi yönünden ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, diğer davalı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kat irtifakı kurulu 5269 ada 3 parseldeki ecrimisile konu 2 nolu meskenin 28.08.1991 tarihinde satışa istinaden miras bırakan S. A..adına kayıtlı olduğu, murisin 02.01.2006 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak davalı çocukları ile davacı torununun kaldığı, davalı R.. A.. vekilince evrak arasına sunulan 30.08.2011 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi içeriğinden çekişme konusu yerin davalı Ruzi tarafından 1 yıllığına dava dışı kişiye kiraya verildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır. Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)Somut olaya gelince, davacı taraf, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığı halde, yemin hakkı hatırlatılmadan sonuca gidilmiş olması doğru değildir. Hal böyle olunca, davacının, davalılara yemin teklif etme hakkının olduğu hatırlatılarak sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.