MAHKEMESİ: BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 15/04/2010NUMARASI: 2009/1026-2010/329Taraflar arasında görülen davada; Davacı, komşu 2222 parselde kayden davalıya ait 6 nolu bağımsız bölümün mimari projesine ve çekme mesafesine uyulmayarak maliki olduğu 2221 parsele çok yakın yapıldığını, aile mahremiyetinin korunması amacıyla araya tel örgü çektiğini ve sarmaşıklar diktiğini, davalının tel örgü ve ağaçları kestirdiğini ileri sürerek mimari projeye aykırı yapıların yıkımını istemiştir. Davalı, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, projeye aykırılığın idari yaptırımı gerektirdiği, dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; çekişme konusu 2221 parsel sayılı taşınmazın davacıya, kat irtifakı kurulmuş komşu 2222 parsel sayılı taşınmazda 6 nolu bağımsız bölümün davalıya ait olduğu kayden sabittir.Davacı, davalıya ait 6 nolu bağımsız bölümün mimari projeye ve çekme mesafesine uyulmayarak kendi taşınmazına çok yakın inşaa edildiğini, aile mahremiyetinin korunması amacıyla araya çektiği tel örgü ve diktiği sarmaşıkların davalı tarafından söküldüğünü ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, çekme mesafesine uyulmaması sebebiyle mahremiyet iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Gerçekten de çekme mesafesine uyulmama keyfiyeti imar mevzuatına ilişkin bulunduğundan idari yargıyı ve özellikle 3194 Sayılı Yasanın 32 ve 42. maddeleri uyarınca idari yaptırımı gerektirdiğinden mahkemece bu gerekçe ile bu istek yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğrudur.Ancak, davacı aynı taşınmazda çekmiş olduğu tel örgü ve diktiği sarmaşıkların davalı tarafından kaldırılıp söküldüğünü ileri sürmüş ve bu konudaki muarazanın giderilmesini istemiş ise de mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmamıştır.Hal böyle olunca; mahkemece yerinde keşif yapılarak halen var olan veya sökülüp kaldırılan söz konusu tel örgünün ve sarmaşıkların davacının çapı kapsamında bulunup bulunmadığının, ayrıca bu muhdesatlara davalı tarafından yapılan bir eylem olup olmadığının saptanması, şayet davacının mülkiyet alanı kapsamında bulunduğu ve davalının bir elatma olgusu saptanır ise isteğin Türk Medeni Kanununun 683. maddesinden kaynaklandığı gözetilerek bu konuda davalı tarafından çıkartılan muarazanın giderilmesi yönünde bir karar verilmesi gerekirken, bu istek gözardı edilerek noksan soruşturma ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değlidir.Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.