Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11128 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 9528 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: GAZİANTEP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 06/07/2007NUMARASI: 2007/80-2007/335Taraflar arasında görülen davada;Davacı, dava konusu 95 parselde paydaş olduğunu, davalıların kendisine ait özel parsele bina inşa ederek elattıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuştur.Davalılar, dava konusu yeri satın aldıklarını, davacının hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Davanın kabulün ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece “ ... tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin varlığı yönünden araştırma yapılması” gerekçesiyle bozulmuş olup mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde fiili taksimin bulunduğu, davacıya ait yere davalıların yapılaşmak suretiyle müdahale ettikleri, davalı M..’nın da binayı yapan şahıs olarak sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile davalıların elatmalarının önlenmesi ve yıkıma, ayrıca belirlenen yıkım bedellerinin davalılardan alınmasına karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. D...isteği değerden reddedildi.Gereği görüşülüp, düşünüldü. - KARAR-Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; özellikle bozma ilamında, paydaşlar arasında harici taksim veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının araştırılması, oluşmadığı takdirde ise uyuşmazlığın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümleneceğine değinilmiştir.Oysa, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde ilamda değinilen hususlar yeterince araştırılmamış, davacının payına karşılık gelecek biçimde taşınmaz üzerinde çekişmesiz olarak kullanabileceği yer olup olmadığı ve davacı yönünden intifadan men olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak açıklığa kavuşturulmamıştır.Hal böyle olunca, yukarıda açıklandığı şekilde araştırma yapılması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,21.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.