MAHKEMESİ: KARAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 19/04/2007NUMARASI: 2006/391-2007/125Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payını ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile davalıya devrettiğini, kat mülkiyeti kurulduktan sonra 1 nolu bağımsız bölümün ½ payı davalı adına kaydedildiğini, davalının sebepsiz olarak evi terk ettiğini ve bakım sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediğini ileri sürerek 1 nolu bağımsız bölüm üzerindeki davalı adına olan kaydın iptali ile adına tesciline ve 3.000,00 YTL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davayı takip etmemiştir.Mahkemece, ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile yapılan temliki işlemin evlilik birliği içinde gerçekleştiği, aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, ölünceye kadar bakma akdinin feshi ile tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya temlik edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, davalının evi terk ederek bakım akdinin gereklerini yerine getirmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, temliki işlemin evlilik birliği içinde gerçekleştiğinden aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.Davanın yukarda açıklanan niteliği itibariyle 4721 Sayılı TMK nun 118. ila 395. maddeleri arasında yer alan aile hukuku ile ilgili düzenlemeler ve bu meyanda aile mahkemelerinin görev alanına giren konularla ilgili olmadığı açıktır.Oysa yukarıda değinildiği gibi davanın B.K nun 511. ve onu takip eden hükümleri uyarınca akte aykırılık nedenine (bakım sözleşmesi gereklerinin yerine getirilmediği) dayanılmak suretiyle açıldığı gözetildiğinde aile hukukunu ilgilendirmediğinden davaya genel mahkemede bakılması gerekeceği kuşkusuzdur.O halde; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle, H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.