Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1110 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 11908 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: ÇINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/07/2006NUMARASI: 2005/77-88Taraflar arasında görülen davada;Davacı, dava dışı vekili F..D.. tarafından vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle çekişme konusu 19 parça taşınmazının davalılara gerçek değerlerinin ..kat aşağısında bir bedelle satış yoluyla temlik edildiğini, davalıların taşınmazların gerçek değerlerini bildiklerini, kötüniyetli olarak hareket ettiklerini ileri sürerek tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davacının vekili ile aralarında hiçbir ilişki ve yakınlığın bulunmadığını, davacının rızası ve isteği ile satışın gerçekleştirildiğini, taşınmazların daha önce 1978 yılında davacı ve kardeşlerinden bedelleri tamamen ödenerek haricen satın alındığını, o tarihte taşınmazların davalı olması nedeniyle tapuda devir yapılamadığını, tapular kesinleştikten sonra temlikin sağlandığını, davacının kardeşlerinin bedel istemediklerini, davacının isteği üzerine vekili aracılığıyla 19.000,00 YTL. bedel ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.Ancak, yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlanmadığından, dava dilekçesinde gösterilen değer esas alınmak suretiyle avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken keşfen saptanan değer üzerinden vekalet ücreti tayin ve taktir edilmesi doğru olmadığı gibi, kararda, davacıdan alınması gereken ret harcının mahsup edilerek geri kalanın iadesine karar verilmemiş olması doğru değildir. Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 7.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.