Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11078 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 8941 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/04/2006NUMARASI : 2004/393-71Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, paydaşı oldukları .ada .ve .parsel sayılı taşınmazların intifa hakkını üzerlerinde bırakarak çıplak mülkiyetini davalı vakfa bağışladıklarını, tapuda bağışın şartsız olduğunun belirtilmiş olmasına rağmen 20.05.1990 tarihli vakıfnamede bağışlanan yerin kız kuran kursu olarak kullanılacağının belirtildiğini, ancak taşınmazların pansiyon olarak kullanıldığı ve gayrı ahlaki olaylar olması nedeniyle çevre sakinlerinin kendilerini uyardıklarını ileri sürerek, iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır.Davalı, çekişme konusu taşınmazların kayıtsız şartsız olarak bağışlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın Reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıların çekişme konusu 125 ada 26 ve 37 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını, intifa hakkını üzerlerinde bırakarak çıplak mülkiyetini 17.5.1990 ve 24.5.1990 tarihli akitlerle davalı vakfa bağış yoluyla temlik ettikleri görülmektedir.Resmi akit tablosunda bağışın bir koşula bağlanmadığı anlaşılmakla birlikte, 20.5.1990 tarihli "Düzenleme Şeklinde Vakıfnamedir" başlıklı belgede, . Ada . ve .parsel sayılı taşınmazların davacılar tarafından, " kız kuran kursu olarak kullanılması, buna kanuni veya sair bir engel varsa yine kız öğrencilerin islami eğitimi yapmaya yönelik hizmetlerde kullanılması" şartlarıyla bağışlandığı ve bu amaçla bağış isteğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır.Böyle bir belgenin temlik sebebini ortaya koyması bakımından akitten ayrı düşünülmesine olanak yoktur. Öyle ise, bağışın koşullu olduğu kabul edilmelidir. Bu surette yapılan temliklerin koşula bağlı sayılması gerekeceği gerek bilimsel görüşlere ve gerekse kararlılık kazanan yargısal uygulamalarla benimsenmiştir. (HGK'lu 18.11.1987 gün 1986/6.E, 1987/109 K., 1.H.D. 23.10.1973 gün 1739/3826 sayılı kararlar)Söz konusu koşulun aradan geçen uzun süreye rağmen yerine getirilmediği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca; iddianın sabit olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekinken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.