Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11013 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8254 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KARAKOÇAN SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2012NUMARASI : 2012/203-2012/410Yanlar arasında görülen tapuda kayıt düzeltimi davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava , tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, 493 ada 13 ve 498 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine, 195 ada 14 ve 222 ada 30 parsel sayılı taşınmazların A.oğlu H. Ç..'na ait olduğu zabıta araştırmasıyla belirlendiği gerekçesiyle anılan parsellere ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.1- Davacının 195 ada 14 ve 222 ada 30 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle anılan parsellere yönelik usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Karar davalı kurum tarafından temyiz edilmemiş ise de kayıt düzeltim davaları kamu düzenine ilişkin olduğundan ve çekişmesiz yargı işlerinde teknik anlamda bir hasım bulunmadığından 493 ada 13 ve 498 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temyiz incelemesine gelince;. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının miras bırakanı olan babasının nüfus kütüğünde A.oğlu H. S.. olarak kayıtlı olduğu , 493 ada 13 ve 498 ada 4 parsel sayılı taşınmazların 2009 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden paylı olarak 12553798662 TC nolu 1948 doğumlu A..oğlu H. S..ile S. oğlu C. S.. adlarına tespit edildikleri, itiraz edilmeksizin kesinleşmekle tapuda aynen infazlarının yapıldığı, nüfus kütüğünde A. oğlu H. S.'e ait iki tane kayıt bulunduğu, kayıtlardan bir tanesinin 493 ada 13 ve 498 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tespit maliklerinden A.oğlu H.S.. ile aynı kimlik bilgilerine ve TC numarasına sahip olduğu ve anılan kişinin halen hayatta bulunduğu anlaşılmaktadır. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine veya tespitine ilişkin taleplerdeki amaç, kayıt malikinin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmesi olduğundan bu tür işlerde verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmez. Kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi, hükmün değiştirilebilmesi mümkündür.Çekişmesiz açılan bu tür işlerde, yapılan araştırma ile veya hak sahibi olduğunu iddia eden bir kişinin itirazı üzerine ortaya bir çekişme çıkarsa, mülkiyet aktarımına sebebiyet verebilmesi ihtimali ortaya çıktığından, artık bu davanın çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesine imkan bulunmamaktadır. Yargılama usulleri birbirinden farklı olduğundan ve çekişmesiz yargı işlerinde teknik anlamda bir hasım bulunmadığından, davaya görevsizlik kararı verilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilemez. Somut uyuşmazlıkta Nüfus Müdürlüğü; 493 ada 13 ve 498 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tespit maliklerinden A.oğlu H. S.. ile aynı kimlik bilgilerine ve TC numarasına sahip kişinin nüfus kaydını göndermiş olup, zabıta araştırmasında da anılan taşınmazların vefat eden A. oğlu H. S..'e ait olduğu, köyde A. oğlu H. S..'in bulunduğu belirtilmiştir. Duruşmada dinlenen yerel bilirkişilerden A. oğlu M.S..; A.oğlu H. S..'in kardeşi olduğunu, çekişmeli yerlerle ilgisinin bulunmadığını, taşınmazların davacının miras bırakanı A. oğlu H. S..'e ait olduğunu ifade etmiştir.Yerel bilirkişi M.E..'de; davacının babasının soyadının S.. olduğunu, köyde H. S..'in bulunduğunu, ancak çekişmeli yerlerle ilgisinin olmadığını bildirmiştir. Bu durumda, mahkemece tapu kaydındaki isimle aynı ismi ve kimlik bilgilerini taşıyan ve halen sağ olduğu anlaşılan A. oğlu H. S..'in olduğu tespit edilmekle davada mülkiyet aktarımına sebebiyet verme ihtimali ortaya çıktığından artık bu davanın çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesine imkan yoktur. Davacı tarafından A. oğlu H. S.. aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde çekişmeli yargı usulüne göre ayrı bir dava açılması gerekir.Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü 493 ada 13 ve 498 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar yönünden (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.