MAHKEMESİ : BOZYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/05/2006NUMARASI : 2005/140-43Taraflar arasında görülen davada;Davacılar,Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 5.7.1985 tarihinde kesinleşen 3.4.1985 tarih 1983/177 esas,1985/104 sayılı ilamıyla, parsel sayılı taşınmazın davalı Ö. adına olan tapu kaydının iptali ile H. K. mirasçıları adına tesciline karar verildiğini, ancak ilamın tüm mirasçılar hazır edilemediğinden infaz edilemediğini,bu durumdan istifade eden davalıların anlaşarak ve suiniyetle taşınmazı birbirlerine temlik ettiklerini ileri sürerek;tapu iptali ve H. K. mirasçıları adına tescil istemişlerdir.Davalı S. ,dava konusu taşınmazı tapu kaydına güvenerek ve iyiniyetle davalı H. ’dan satın aldığını,TMK.nun 1023.maddesi gereğince iktisabının korunması gerektiğini belirterek,davanın reddini savunmuş;davalı H. ,tescil ilamından haberdar olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiş;diğer davalı Ö. İse,davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece,davalıların iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar,davalı S. Vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma istemi dava değeri yönünden reddedildi,gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Dava yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacılar, çekişmeli taşınmazın miras bırakanları H. K.. mirasçıları adına tescili talebiyle eldeki davayı açmışlar ve terekeye döndürülmesi isteğinde bulunmuşlardır.Tereke elbirliği mülkiyetine tabidir. Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. M.K.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, M.K.nun 701 maddesinde (... Kanun ve kanunda öngörü- len sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. M.K.nun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, nevarki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (ll.l0.982 tarih l982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir. Somut olayda,elbirliği ( iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. Davalı S.in temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına 9.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.